Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

AYDINLANMA

EMRE KONGAR

BARTHOLOMEOS, TUNCAY ÖZKAN VE AYDIN DOĞAN

Türkiye'deki durumu için "Kendimizi çarmıha gerilmiş hissediyoruz" demiş Patrik Bartholomeos.

Aslında din kökenli kavramlarla meramını ifade etmek bizim kültürümüzde de oldukça yaygındır.

Büyük bir sevgi ifadesi olarak kullanılan "Sana kurban olayım" hemen aklıma gelen bir deyim.

Başbakan Erdoğan'ın okuduğu ünlü şiir bir yana, türban konusundaki AİHM ve Danıştay kararları için "Ulemaya sorun" dediği hâlâ akıllardadır.

Daha geçenlerde, Silivri'de tutuklu bulunan gazeteci Tuncay Özkan da savunması sırasında iddianameyi, "Türk Hukukunun Kerbelası" olarak nitelemişti.

Patriğin sözleri bana ülkemizde, deyim yerindeyse, "çarmıha gerdiğimiz" başka insanların hem de Tuncay Özkan gibi Türk ve Müslüman kökenli kişilerin de olduğunu düşündürttü.

Pek çok örneğin yanında aklıma Aydın Doğan geldi:

İktidarın, elindeki medya gücüne göz diktiği Aydın Doğan bu günlerde kendini nasıl hissediyor?

"Çarmıha gerilmek nasıl oluyor, anlamak istiyorsanız asıl bana bakın" diye mi düşünüyor acaba?

Olup bitenler tüm toplumun gözleri önünde cereyan ediyor...

Peki toplum Aydın Doğan'ın yaşadığı sorunlara nasıl tepki veriyor?

"Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti" bütün kurum ve kurallarıyla işliyor mu?

Halk, seçmen, vatandaşlar, ilgili sivil toplum örgütleri kamuoyunu tedirgin eden iktidar uygulamaları karşısında ne yapıyor?

Sabahattin Önkibar 16 Aralık tarihinde Yeniçağ'da bu konuda şöyle yazıyordu:

"Aktaracaklarım söylenti değil, teyid edilmiş bilgidir.

AKP tarafından kıskaca alınan Doğan Medya Gurubu kamuoyunda adı laik sermayeye çıkan TÜSİAD'ın krema tabakası ile ardarda birkaç toplantı yaptı ve kendisine yardımcı olunmasını istedi. Koç'lar dışında hiçbir gurup bu teklife sıcak bakmadı. Aydın Bey aynı isimlere son süreçte ikinci bir teklif götürdü ve medya gurubu içinde yer alan Star TV, Milliyet ve Vatan gibi gazete ve televizyonların kendileri tarafından satın alınmasını istedi.

Patronlar bu teklife de Tayyip Bey'in korkusu sebebi ile evet diyemedi.

Aydın Bey bunun üzerine TSK'dan bu satışlar için alacak olanlara manevi güvence vermesini arzuladı lakin bu yönde de bir sonuç alamayınca satış ibresi AKP'ye yakın olan Akın İpek gibilerle yabancılara döndü..

Aydın Bey satışta ısrarlı çünkü küçülmediği takdirde Erdoğan'ın kendisini yaşatmayacağından emin!"

Önkibar daha sonra, Doğan Grubu'nun elindeki gazetelere ve bir televizyon kanalına teklif verdiği söylenen Akın İpek için şu soruları sorarak yazısını sürdürüyordu:

"Kimdir bu Akın İpek ve nasıl oluyor da STAR TV alımı gibi yüzlerce milyon dolarlık medya alımlarında adı geçiyor? Akın İpek ki çok değil birkaç sene öncesine kadar sadece davetiye basan bir matbaanın sahibiydi!...

Çok geriye gitmeyelim, Akın Bey 2000 yılından bu yana hangi işleri yapmış ve ne kadar vergi ödemiştir? Birikimi nereden geliyor? Kanaltürk, Bugün gazetesi ve TV'yi nasıl almış ve her ay milyonlarca dolar zararlarını nasıl karşılamaktadır?"

"Çarmıha gerilmek"...

"Kerbela olayı"...

Yirmibirinci Yüzyıl Türkiyesi'nde Bartholomeos'un, Aydın Doğan'ın ve Tuncay Özkan'ın ortak noktaları oldu.

Yazıklar olsun 60 yıllık demokrasi deneyimimize!