Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

AHMET TÜRK'ÜN HAKLI OLDUĞU KONU VE SİLİVRİ


 

Ahmet Türk'ü tanımam.

Hayatımda bir kez, bundan birkaç yıl önce, Ankara'ya giderken bir uçak yolculuğunda karşılaştık.

Daha çok o konuştu ben dinledim.

Bütün söyledikleri iki ana konuda odaklanıyordu:

Birinci olarak Ortadoğu'da emperyalizmin oyunlarına dikkat çekiyor ve bu oyunlara gelinirse çok kan döküleceğini belirtiyordu.

İkinci olarak etnik ayrımcılığa dayalı politika izlemenin sadece kan dökülmesi sonucunu doğuracağını vurguluyordu.

Bu söylediklerini, NTV'deki "Yorum Farkı" programında, o günden beri en az üç kez tekrarladım.

Sözlerinin bence çok doğru teşhisler olduğunu, kendisinin bu konudaki görüşlerine katıldığımı vurguladım.

O günden beri de görüşmedik.

Kendisinin ve DTP'nin serüvenini herkesle birlikte ben de medyadan izledim.

Partisinin ılımlı kanadını temsil ettiğini düşündüğüm için kapatılma kararından sonra siyaseten yasaklanmasına üzüldüğümü "Yorum Farkı"nda açıkça ifade ettim.

Kapatılan DTP'nin milletvekillerinin Meclis'ten çekilme kararlarını yanlış bulduğumu, sorunların ve çatışmaların çözüm yerinin Meclis olduğunu defalarca dile getirdim.

Şimdi öyle anlaşılıyor ki, İmralı'dan gelen talimat üzerine istifalardan vazgeçilmiş.

"Hayırlı olsun" diyelim ve "Keşke bu kararı kendi iradeleriyle alabilmiş olsalardı" diye de ekleyelim.

* * *

Benim bugün üzerinde durmak istediğim konu bambaşka:

Günlerdir kafamda evirip çevirdiğim, bir yazı içinde ve hatta başlık olarak ifade etmek istediğim bir gerçeği...

Türkiye'nin bir kültür, ahlak, hukuk ve siyaset çelişkisini...

Benim düşündüğümden çok farklı bir bağlamda da olsa...

Ahmet Türk dile getirmiş:

"Bir canı bile kaybetmemiz, bir partinin kapatılmasından daha önemlidir." demiş.

* * *

Türk'ün ifadesi tam da benim düşündüğüm çelişkiyi vurguluyor...

Ama benim düşündüğüm çelişki onun vurguladığı alandan ve anlamdan çok başka yerde:

Türkiye aylardır Kürt sorunuyla, "Açılımla" ve parti kapatmayla yani siyasal bir sorunla uğraşıyor...

Her yerde gösteriler yapılıyor, insanlar birbirine giriyor...

İmralı'daki bir hücrenin alanı, santimetrekare hesabıyla Türkiye'yi ayağa kaldırıyor...

Ne için?

Demokrasi için...

İnsan hakları için...

Huzur ve refah için...

Yani insan için...

Peki bütün bunlar olup biterken, Silivri'deki davada zedelenen hukuk, insan hakları, kısıtlanan özgürlükler, hastalananlar, ölen sanık ne oluyor?

Niçin kimse bu çelişkinin üzerine gitmiyor?

Pek çok insanın hayatını kurtarmış olan profesörler, rektörler, kendi hayatlarını tehdit eden hastalıklarla boğuşurken toplum neden bunlara gözlerini kapatıyor, kulaklarını tıkıyor?

Türkiye'de hukuk, Habur'da farklı, Ankara'da farklı, Silivri'de farklı, İmralı'da farklı mı uygulanıyor?

* * *

Ahmet Türk haklıdır:

Tek bir insanın ölmesi bile bir partinin kapatılmasından daha önemlidir.

Ama bunu önce tüm topluma, özellikle de aydın geçinenlerimize, köşe yazarlarına, politikacılarımıza, bürokratlarımıza ve hukukçularımıza anlatmamız gerek.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional