Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

GDO


 

GDO, "Genetiği Değiştirilmiş Organizma" demek.

Yani doğada olmayan, insan eliyle üretilmiş canlı organizma.

Tarımdaki verimi arttıracağı, raf ömrünün uzun olacağı ve insanlığın açlık sorununa çözüm getireceği iddiası ile gerçekleştirilen bir üretim.

Ama uzmanlar, henüz insanlar üzerindeki zararlı etkilerinin tam saptanamadığı ve önemli riskler içerdiği konusunda hemfikir.

Üstelik dünyadaki açlık tehlikesinin giderilmesi konusunda da henüz bir yararı saptamamış.

Aralarında AB üyelerinin de bulunduğu 30 dolayında ülkede yasaklanmış.

Benim saptayabildiğim ülkeler arasında şunlar var:

Almanya, Avusturya, Bolivya, Cezayir, Fransa, Gana, Gürcistan, İsviçre, Kanada, Lüksemburg, Macaristan, Polonya, Suudi Arabistan, Tayland, Yeni Zelanda, Yunanistan, Zambiya.

* * *

AKP Hükümeti, geçen hafta Türkiye'de de GDO'lu ürünlerin ekim ve ithalinin önünü açtı.

Tarım Bakanlığı'nın "Gıda ve yem amaçlı genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, kontrol ve denetimine dair" yönetmeliği 26 Ekim'de Resmi Gazete'de yayınlandı ve yürürlüğe girdi.

Yönetmelik sadece bebek gıdalarında GDO kullanılmayacağını yazıyor.

Aslında çok daha önemli bir nokta var yönetmelikte:

Herhangi bir ürün üzerinde "GDO'suzdur" ifadesinin kullanımı yasaklanıyor.

Yani halk satın aldığı ürünün GDO'lu olduğunu bilemeyecek.

* * *

Aslında Türkiye'nin "Ulusal Biyogüvenlik Yasası" Meclis'te bekliyordu.

GDO'ların kullanılmasına izin veren yönetmelik, bu tasarı yasalaşmadan önce, sivil toplum kuruluşlarıyla müzakere filan edilmeden alel acele yayınlandı ve yürürlüğe sokuldu.

"Ulusal Biyogüvenlik Yasası"nın hazırlanmasını öngören "Cartagena Biyogüvenlik Protokolü" ise ülkelere GDO'ların yasaklanması ve ciddi anlamda kısıtlanması olanağını getirmekteydi.

Yayınlanan yönetmeliği inceleyen uzmanlar, metnin bir yabancının elinden çıktığını öne sürüyor.

* * *

Yılmaz Özdil, Pazar günü Hürriyet'te bu konuda bir yazı yazdı ve GDO'ları "Frankenştayn Gıda" olarak niteledi:

"Aslında "frankeştayn gıda" onların adı!

Çünkü, normal yollardan insan evladı doğurmak varken; birinin kulağını birinin kafasına, birinin burnunu öbürünün suratına takmak gibi bi şey...

Kabaca anlatırsak, dayanıklı olsun diye balık genini domatese, bakteriyi patatese monte ediyorlar...

Sonradan tonla para verip ilaçlama yapılacağına, haşere ilacını daha tohumundan mısır genine kakalıyorlar.

* * *

GDO'lar hayvan yemlerinde de kullanılıyor.

En çok kullanılan ürünler arasında soya, kanola , mısır ve pamuk var.

Bu GDO'lu yemlerle beslenen hayvanların ürünlerini kullananlarda da alerjik reaksiyonlardan, antibiyotik dirençlerine, böcek ilacı zehirlenmelerine kadar pek çok riskin bulunduğu bilim insanları tarafından ifade ediliyor.

Türkiye'de ithal mısırda GDO'ya rastlandığı da resmen belirlendi.

Ayrıca bunların tohumlarını her yıl dışardan satın almak zorundasınız.

Yine yabancı şirketler kar etsin diye kimbilir bize neler yedirecekler…


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional