Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

AYDINLANMA

EMRE KONGAR

"AÇILIM" VE CHP İLE BAYKAL'A HAKSIZ KLİŞE SALDIRILAR

İktidar mensupları ve iktidara yakın medya, CHP'ye ve Baykal'a yönelik olarak geliştirdikleri eleştirel klişeleri sürekli olarak tekrarlıyor.

Herhalde çok söylerlerse, seçimler yaklaşırken seçmen kitlesini de etkileyeceklerini sanıyorlar:

"CHP negatif politika yapıyor".

"Baykal her şeye 'hayır' diyor".

"CHP ve Baykal hep eleştiriyor, çözüm önermiyor."

Hükümet politikalarını tartışan, eleştiren, çoğunlukla da doğru yolu gösteren Baykal'ı ve CHP'yi adeta kamuoyundaki tartışmalarda "devre dışı" bırakmayı hedefleyen bu klişelerin hem mantığı yanlış hem de bunlar gerçeklere uygun değil.

Mantığı yanlış, çünkü bir muhalefet partisini, hele hele ana muhalefet partisini "iktidarı eleştiriyor" diye eleştirmek politikanın tabiatına aykırı.

Gerçeklere de uygun değil, çünkü iç ve dış politikadaki bütün eleştirilerde Baykal ve CHP sözcüleri sürekli olarak "yapılması gerekeni", "doğru politikaları" da işaret ediyor, kimi zaman da ayrıntılı olarak anlatıyor.

Sevgili okurlarım, bilmem dikkat ediyor musunuz...

Son zamanlarda bütün kanallarda magazinden siyasete her türlü konu tartışılıyor, bu tartışmalara her alandan pek çok "uzman" katılıyor, iktidarın politikaları her yerde savunuluyor, ama CHP sözcüleri artık hemen hemen hiçbir tartışma programına davet edilmiyor...

Sanki CHP artık bu tartışmalarda yok.

CHP'nin adı geçtiği zaman da sadece yukarda belirttiğim klişeler tekrarlanıyor.

Bu genel manzarada iktidarın medyaya uyguladığı görülmemiş baskıların rolü büyük.

İktidarın demokrasiyi tahrip eden bu tavrından dolayı "tarafsız ve nesnel habercilik" bile medya kuruluşları tarafından artık bir "risk" olarak algılanıyor.

Klişe eleştirilerin ve CHP ile Baykal'ı "devre dışı bırakma" tavrının son örneğini "mektup" olayında da gördük.

Baykal, Erdoğan'ın mektubuna verdiği yanıtta hem iktidarın politikalarını eleştiriyor hem de ne yapılması gerektiğini anlatıyordu.

Bu önemli yanıt mektubu yine "klişe eleştirilerle" gölgendi:

"Baykal her şeye hayır" diyor, "CHP negatif politika yapıyor" teraneleri yine duyuldu.

Oysa Baykal eleştirilerini yapıyor ama hem mektupta hem de mektubuna eklediği rapor ve yasa önerilerinde "açılım" konusunda izlenecek doğru politikaları da anlatıyordu.

Çok genel hatlarıyla bunlar şöyle özetlenebilir:

1. İçi doldurulmayan "açılım" kof bir siyasal propagandadan öteye gitmez, hiçbir soruna çözüm getirmez.
    
2. "Açılımın" içi somut projelerle doldurulmadığı zaman insiyatif terör örgütüne geçer.
    
3. Etnik kimlik farklılığı üzerinden yürütülen siyaset topulumu bütünleştirirci değil ayrıştırıcı etki yapar.
    
4. Somut projeler yoksa, tartışmaların Anayasa değişikliklerine kayması, Türkiye'nin devlet biçiminin değişmesine ve bölünmesine gitmesi olasılığı güçlenir.
    
5. İktidar "Açılımın" muhatabı olarak terör örgütünü değil, halkı almalıdır.
    
6. Açılımın" olumlu sonuç vermesi için bölgeye yönelik ekonomik yatırımların, sağlık ve eğitim hizmetlerinin projelendirilmesi gerekir.

Bence gerek iktidar, gerekse iktidarı destekleyen medya, CHP'ye ve Baykal'a yönelik olarak klişe eleştirileri tekrarlayacaklarına, neler söylendiğine biraz daha dikkat etseler ve bunları kamuoyunda tartışmaya açsalar, hem kendileri hem de ülke açısından çok daha yararlı bir iş yapmış olurlar.