Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

KÖPRÜLERDEN UTANARAK GEÇİYORUM


 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çok kötü bir şey yaptı:

Kendi fikirlerine karşı çıkan kamuoyunu "utanmazlıkla" suçladı.

Politikacıların, özellikle kendisinde karizma olduğu söylenen yani fanatik taraftarları olduğu iddia edilen liderlerin, duygular, değerler, inançlar üzerinden yaptığı saldırılar toplumda telafi edilemez düşmanlıklar yaratır...

İnsanları akıl, mantık ve bilim çizgisinde değil de duygusal bazda, ahlak temelinde eleştirmek toplumlarda onulmaz yaralar açar...

Çünkü insanların başka insanlara karşı davranışları akıl ve mantıktan çok alışkanlıkların, duyguların, yaşam görüşlerinin etkisiyle biçimlenir.

Bireylerin, başkalarını "ötekileştirmeleri", düşman yaratmaları, korkuların, farklılıkların sonucudur.

"Utanmazlık" çok çok ağır bir suçlamadır.

İnsan ilişkilerinde bir insana veya bir kesime yapılacak en büyük hakaretlerden biridir.

Böyle ağır değer ve ahlak yargılarının bir lider tarafından kullanılması toplumda duygusallığı, bölünmeyi, düşmanlıkları körükler.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı bu büyük hatayı fark etmeli ve toplumdan bu sözcük için özür dilemelidir diye düşünüyorum.

Ama tabii böyle bir tutum, bir kültür, bir dünya görüşü, bir uygarlık ve hatta bir kişilik sorunudur.

Bilmiyorum, Erdoğan'ın kültürü, dünya görüşü, uygarlık anlayışı ve kişiliği böyle bir hatayı fark etmeye ve özür dilemeye uygun mu?

* * *

Öyle anlaşılıyor ki, Başbakan üçüncü köprüyü yapmakta kararlı.

Her türlü şehircilik anlayışına, kent planlamasına aykırı böyle bir kararı topluma hazmettirmek için de çok ağır bir saldırıya geçmiş durumda.

28 Eylül'de İstanbul'da 10. Ulaştırma Şurası'nda yaptığı konuşmada köprülere karşı çıkanları ideolojik olmakla ve adını telaffuz etmeden tarif ederek at gözlüğü takmakla suçlayan Başbakan Erdoğan fikrini savunurken, ölçüyü kaçırmış ve karşı görüştekileri utanmazlıkla itham ederek şöyle demiş:

"Köprünün daha adı duyuldu hemen karşı çıkıldı. Bugün karşı çıkanlar birinci köprüye de, ikinci köprüye de karşı çıkmışlardı. Ama, utanmadan sıkılmadan iki köprü üzerinden de seyahat ettiler. Şimdi, üçüncü köprüye de karşı çıkıyorlar."

* * *

Değerli ekonomist Güngör Uras, dünkü Milliyet'te, kendisinin de köprüye karşı çıkan plancılar arasında bulunduğunu belirttiği yazısının başlığını "İlk köprüye 'Hayır' dedim, köprülerden utanarak geçiyorum (...Çünkü derdimizi anlatamadık. Her köprü yeni bir köprü doğuruyor.)" diye koymuştu.

Deneyimli bir plancı olan Uras, kent sosyolojisinde "Köprüler tuzağı" denilen olayı anlatıyor ve plansız yapılan her köprünün bir yeni köprüyü gerektireceğini söylüyordu.

* * *

Ben de köprülerden geçerken utanıyorum:

Böyle plansız programsız gelişen bir kentte yaşadığım için...

İstanbul'daki toprak yağmasını, arsa rantını ve rüşveti durduramadığımız için...

Her türlü yatırımı ceplerini doldurmak için fırsat bilen spekülatörler tarafından yönetildiğimiz için...

Güzelim İstanbulumuzu yaşanabilir olmaktan çıkardığımız için!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional