Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
DOĞAN MEDYA GRUBUNUN AÇMAZI
Doğan Medya Grubu'nun bir açmazı var:
AKP iktidarı demokrasiye ve medya özgürlüğüne inanmıyor.
Bu nedenle yaşanan sorunun Aydın Doğan'la veya Aydın Doğan'ın etrafındaki yöneticilerle ya da yazarlarla hiçbir ilgisi yok.
Geçen yılki ile birlikte, tüm grubun değerini aşan boyutlara ulaşan vergi cezalarının nedeni AKP iktidarının özgür ve bağımsız medyaya tahammülü olmayışı.
Doğan Grubu'na kesilen ceza sadece bir gösterge.
Bu cezadan önce ve bu ceza sırasında kamuoyuna yansıyan başka bazı olayları anımsayalım:
İktidar hukuken son derece tartışmalı bir biçimde Türkiye'nin ikinci büyük medya grubu olan Ciner Medyası'na (Sabah, atv ve merkez dağıtım) el koydu.
El konan bu medya, iktidara yakın bir sermaye grubuna yine son derece tartışmalı bir biçimde satıldı.
Başbakan Doğan Grubu Medyası'na karşı "Bunları okumayın" kampanyası başlattı.
Yine Başbakan'ın karikatüristlere karşı açtığı davalar kamuoyunun tepkisini çekecek sayıya ulaştı.
Bütün bunlara ek olarak tam şu sıralar Bartın'da iki gazete vergi cezaları yüzünden kapandı; bir fıkradan dolayı Adana'da bir gazeteye binlerce lira ceza kesildi.
Bütün bu olayları art arda sıralamaya da pek bir gerek yok...
Başbakan'ın ve genel olarak AKP iktidarının özgür basına karşı olan olumsuz tavrı herkesin bildiği bir gerçek.
Tam bu noktada Doğan Medya Grubu'nun açmazına geliyoruz:
Türkiye'nin kör topal yürütmeye çalıştığı demokratik rejimde medya, başarılı olmak için asgari koşullarda da olsa objektif davranmak, iktidarın hoşuna gitmeyecek bazı haberlere yer vermek ve yorumları da yapmak zorunda; yoksa inandırıcılığını kaybeder, küçülür.
Oysa AKP iktidarının buna tahammülü yok.
Müttefik istemiyor, biat istiyor.
İktidar yanlısı medyadaki gazetelere ve yazarlara karşı bile Başbakan'ın ne denli müsamahasız davrandığını gösteren pek çok örnek var.
Bugün Türkiye'de bürokrasiye, hükümete, Meclis'e, Cumhurbaşkanlığı'na, devlete egemen olan AKP iktidarına karşı hiçbir işadamının veya hiçbir sermaye grubunun kafa tutması akıl kârı değil...
Çünkü demokrasiyi ve basın özgürlüğünü içine sindirememiş olan iktidar, en ufak bir muhalefet algıladığında bile derhal karşısındakini yok edecek müeyyideler uyguluyor.
Herkesin gördüğü bu gerçeği, başarılı bir işadamı olan Aydın Doğan'ın görmemesine olanak yok.
Bu açıdan Doğan Medya Grubu'nun da esas olarak AKP iktidarına karşı çıkmak, muhalefet etmek gibi bir niyeti olduğunu hiç sanmıyorum.
Ama başarılı bir gazetenin veya bir televizyonun bütünüyle iktidar borazanı olması da olanaksız...
Yoksa küçülür, iflas eder, yok olur gider.
Kanımca Doğan Medya Grubu hiç istemediği bir açmazla karşı karşıya:
Yaşamak ve başarılı olmak için izlemek zorunda kaldığı yayın politikasından dolayı, demokrasiyi hazmetmemiş olan iktidar tarafından cezalandırılıyor.
Bu açmazın tek çözüm yolu iktidarın demokrasiyi ve özgür basını hazmetmesi.
Bu da nasıl olacak, doğrusu bilmiyorum.
Çünkü galiba amaç Doğan Medya Grubu'nu "yola getirmek" değil, Ciner Grubu'na yapıldığı gibi onu da doğrudan ele geçirmek.
