Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

KÜRT AÇILIMI VE GÜVEN


 

"Güven" aslında ünlü Amerikalı düşünür ve yazar, Küreselleşmenin ideologu Francis Fukuyama'nın İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılan kitabının adı.

Fukuyama Sovyetler çöktükten sonra "Tarihin Sonu" diye bir kitap yazmış ve artık sınıf çatışmalarının sona erdiğini ve insanlığın, savaşsız, daha mutlu daha zengin bir dünyaya doğru gideceğini öngörmüştü. "Güven", o kitabının ardından, kapitalist dünyanın ancak güven duygusu üzerinde gelişebileceğini ve güven eksikliğinin insanlığın ve toplumların en büyük sorunlarından bir olduğunu anlatıyordu.

Fukuyama bu kitabında, kültürel farklılıkların toplumlardaki güven duygusunu azalttığını, güvenin yerini cepheleşmenin ve şiddetin aldığını söylüyordu.

Toplumları, güven duygusunun yüksek ve düşük olduğu toplumlar olarak sınıflayan Fukuyama, ekonomik kalkınmanın ve refahın temelinde bu duygunun yattığını vurgulayarak çok önemli açılımlar yapıyordu.

Değerli araştırmacı Prof. Yılmaz Esmer'in dünyadaki araştırmalarla birlikte Türkiye'de de yaptığı 'Dünya Değerler Araştırması'na göre ülkemizdeki güven duygusu son derece düşük.

İnsanlar aile dışında, birbirlerine güvenmiyor.

Güven duygusunun düşüklüğü, hem kişilerin, grupların, farklı kültürel kimliklerin bir araya gelmesini ve ortak bir akıl oluşturmasını, ortak çözümler üretmesini engelliyor hem de bu yüzden ekonomik kalkınma yeterince hızlı gerçekleşemiyor.

* * *

İktidarın "Kürt açılımı" projesi bakımından Fukuyama'nın kitabı yaşamsal öneme sahip:

"Kürt Açılımı" konusunda, "tarafların" kimler tarafından temsil edileceğini, müzakerelerin somut olarak hangi kurum veya örgütler aracılığıyla yapılacağını bir yana bıraksak bile en genel anlamıyla "taraflar" birbirlerine güveniyor mu?

Hadi ondan da vaz geçtik, "taraflar", halk, politikacılar, siyasal partiler bu açılımı yapan AKP iktidarına güveniyor mu?

AKP iktidarı 2002 yılından beri yönetimde.

Kendine karşı güven mi geliştirdi güvensizlik mi?

Seçim öncesi kendisine oy veren belediyelerin sorunlarını daha kolay çözeceğini açıkça söyledi...

Seçimi kazanınca herkesi kucaklayacağını belirtti...

Ama ondan sonra, bütün önemli konularda, kimseye, özellikle de muhalefete danışmadan, kendi bildiğini okudu...

Hiçbir önemli kararda, uzlaşma aramadı...

Her önemli kararda dayatmacı davrandı...

* * *

AKP iktidarı sadece siyaseten uzlaşma aramamakla yetinmedi:

Medyadaki sermaye yapısının değiştirilmesi ve kendine yakın bir medya yaratılması için açıkça harekete geçti ve hâlâ bu çabalarını olanca şiddeti ile sürdürüyor...

Devletin temel yapısını belirleyen hukuk düzeni ile kavgaya girişti ve bu kavgasını da bütün kararlılığıyla devam ettiriyor...

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı sistematik bir biçimde yürütülen yıpratma kampanyasına sessiz kaldı ve ünlü "kağıt parçası-belge" olayında olduğu gibi bu sessizliğini koruyor...

Davalar yoluyla vatandaşların üzerinde bir baskı kurdu...

Pek çok insanı içeri attı...

Bütün vatandaşları takibe ve dinlemeye aldı...

Özel yaşam denen bir şey bırakmadı ve herkesi medya aracılığıyla yargısız infaza tabi tuttu...

Tam bir "korku imparatorluğu yarattı...

Merkezi hükümet ve belediyeler aracılığıyla halkın gündelik yaşam biçimlerini, yemesini, içmesini etkileyen kararlar aldı...

Şimdi de "güvene" dayalı bir proje ortaya attı:

Projenin içeriğini de açıklamıyor... Sadece "Bana güvenin" diyor.

Şaka gibi!...


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional