Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

ÇAĞDAŞ UYGARLIĞA SAÇMA SAPAN DİYEN, PİSUVARLARI KALDIRAN DEVLET KÜRT AÇILIMI YAPABİLİR Mİ?


 

Türkiye Cumhuriyeti'nin idare sisteminde ve yönetim geleneğinde iki görev doğrudan devleti temsil eder:

Valilik ve Büyükelçilik.

Valiler illerde, büyükelçiler de bulundukları ülkelerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temsilcisidir.

Onların eylem ve söylemleri devlet adına yapılır, devleti yansıtır ve devleti bağlar.

* * *

AKP iktidarı döneminde bazı valilerimizin bir takım eylem ve söylemleri devlet anlayışıyla çelişen ama AKP ideolojisiyle örtüşen bir niteliğe büründü.

Seçim yasaklarına karşın, tam seçim öncesi Tunceli'de beyaz eşya dağıtan vali, Bolu'da devletin tarafsızlığını zedeleyen siyasal polemik üslubuyla konuşan vali ve nihayet Ordu'da önce pisuvarları kaldıran sonra da "çağdaş uygarlık" kavramını reddeden ve dayağı savunan vali hemen akla gelen örnekler arasında.

* * *

Ordu valisinin bir eylemi ve üç söylemi iktidar partisi adına yapılmış da olsa devleti bağladığı, devlet anlayışını yansıttığı için çok önemli.

Tam iktidarın "Kürt Açılımı" projesine denk geldiği için çok da anlamlı.

Birinci söylemi, pisuvar eylemiyle ilgili.

İlindeki camilerin tuvaletlerindeki pisuvarları kaldırtan vali, pisuvarların ve işini ayakta görmenin "hijyen açısından ve dinen uygun olmadığını" söylemiş.

Tabii insanın aklına hemen bu sözlerin yanlışlığını kanıtlayacak pek çok bilgi geliyor:

Hem sağlık, hem din, hem de çağdaş teknoloji açısından.

Ama sanki vali bunları duymuş gibi, bu konudaki tavrını da belirliyor, ikinci söylemini patlatıyor:

"Çağdaş uygarlık gibi saçma sapan kavramları söylemeyeceğim" deyiveriyor.

Hem de nerede?

Tayinleri çıkan vali yardımcıları ve kaymakamlara verilen yemekte.

Yani "çağdaş uygarlık" kavramını "saçma sapan" diye niteleyerek vali yardımcıları ve kaymakamlara akıl veriyor, yol gösteriyor.

Ve aynı yemekte yöneticilere verdiği nasihat bizi üçüncü söylemine götürüyor:

"Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir"

Yani resmen ve alenen dayağı bir eğitim ve disiplin yöntemi olarak öneriyor.

* * *

Bu arada devlet adına "Kürt Açılımı yapan" iktidar, bunu hangi anlayışla savunuyor?

Açılımın temel felsefesi "çağdaş devlet", "çağdaş demokrasi", "çağdaş insan hakları" ve tabii "çağdaş uygarlık" gibi kavramlara dayanmıyor mu?

Peki biz devlet adına konuşan validen nasıl bir devlet anlayışı algılıyoruz:

  1. Devlete göre pisuvarlar ve ayakta işini görmek sağlıklı ve dinen uygun değildir.
     
  2. Devlet çağdaş uygarlık kavramını saçma sapan bulmaktadır.
     
  3. Yine Devlet, nasihatten ve uyarıdan anlamayanı dövmelidir.

* * *

Bütün bu verilerin ışığında soruyorum:

"Kürt Açılımını", valinin sözlerinde yansıtılan bu devlet mi yapacak?..

Siz iktidar olarak bu devlet anlayışıyla mı "Kürt Açılımı" yapacaksınız?..

Yoksa "Kürt Açılımı" dediğiniz şey aslında daha şimdiden yüzünüze gözünüze bulaştırdığınız bir "halkla ilişkiler projesi" mi?


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024

Valid HTML 4.01 Transitional