Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
HASAN CEMAL İLE MUSTAFA BALBAY ARASINDA FARK VAR MI? Sevgili okurlarım, sizi hemen uyarayım, bu yazı bir mizah ve fantezi yazısıdır. Acele etmeyin... Önce Haber 7 com sitesinden aldığım "Ankara'da 'Kürt Açılımı' Çalıştayı" başlıklı şu haberi okuyun: "Polis Akademisinin ev sahipliğinde yapılan çalıştay için önce davetli gazeteciler, daha sonra İçişleri Bakanı Beşir Atalay akademinin Anıttepe yerleşkesine geldi. Şimdi bir de 4 Ağustos tarihinde, Milliyet'te yayınlanan Hasan Cemal'in yazısından aldığım, Devlet Bahçeli'nin, bu "çalıştaya" ilişkin şu sözlerine bakın: "25 yıldan beri dağda gezenlere Türkiye'yi böldürmek istiyorsanız, 50 yılda dağda gezmeye hazır olan Türkiye'yi böldürmeyecek MHP var..." Hemen belirteyim ki, yazımın başlığında Hasan Cemal isminin yerinde "Çalıştaya" katılan gazetecilerden veya akademisyenlerden her hangi birinin adı da olabilirdi. Çünkü bu yazıda üzerinde durmak istediğim konu, ne "Kürt Açılımı", ne "Çalıştay" ne Devlet Bahçeli'nin söyledikleri ne de Hasan Cemal'in yazdıkları... Bu alegorik fantezi yazısında, sadece bir grup gazeteci ve akademisyenin devletin üst düzey görevlileri ile ülkenin önemli sorunlarından biri konusunda fikir alıverişinde bulundukları olgusu ve bu toplantının bir siyasal görüş tarafından ihanet çizgisinde değerlendirildiği gerçeği önemli. Şimdi bu yazının asıl konusu olan, başlıktaki esas soruya gelelim ve hep birlikte biraz gülelim: Biliyoruz ki dünya da Türkiye de çok hızlı değişiyor... Diyelim ki beş-on yıl sonra bugün Bahçeli'nin dile getirdiği görüşlere sahip bir siyasal parti seçimleri kazandı... İktidara geldikten bir süre sonra artık hakim olduğu istihbarat ve güvenlik güçlerini kullanarak "Newroz lobi örgütü" adlı, gerçekliği tartışmalı bazı bilgisayar kayıtlarına ulaştı... Bu kayıtlardan hareketle, ülkenin büyük bir bölücü darbe tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ilan etti... Bir savcı bu "Newroz lobi örgütü" hakkında "Bölücü Terör örgütü" olmaktan dava açtı... Bilgisayar kayıtlarında adı geçen isimlerin evlerine yapılan baskınlarda, diyelim ki Hasan Cemal'in bilgisayarında, katıldığı "Çalıştayla" ilgili olarak, yazacağı kitap için tuttuğu notlara ulaştı... Bu notları da "Bölücü terör örgütünün varlığı ve Hasan Cemal'in bu örgüt içindeki yönetici kimliğiyle yaptığı yönlendirme faaliyetlerin kanıtı olarak" yorumladı... Mahkeme de, Hasan Cemal ve pek çok kişiyle birlikte dönemin YÖK başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan'ı, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Yunus Söylet'i, dönemin İçişleri Bakanı Prof. Beşir Atalay ve çevresi ile olan ilişkileri dolayısıyla tutukladı. Tabii bu farazi, fantastik ve mizahi senaryo ne mümkün, ne muhtemel, ne de arzulanır bir tablo... Ama siz değerli okurlarım herhalde ne demek istediğimi anladınız ve gülmeye başladınız: "Newroz Terör Örgütü" yerine, "Ergenekon Terör örgütünü", Hasan Cemal'in yerine Mustafa Balbay'ı, Prof. Yusuf Ziya Özcan'ın yerine Prof. Kemal Gürüz'ü, Prof. Yunus Söylet'in yerine Prof. Mehmet Haberal'ı koyun... Ne demek istediğim açıkça ortaya çıkar. Var mı aralarında bir fark? |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 13 Ocak 2025