Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
MADIMAK'A DEVLETİN REFLEKSLERİ AÇISINDAN BAKMAK Madımak katliamı Türkiye'nin siyasal tarihinde bir kara lekedir... Sadece trajik sonuçları ve canları alınan aydınlar açısından değil... Devletin refleksleri açısından da. Her toplumda din, mezhep, ırk, milliyet, renk, dil, lehçe, cinsiyet, cinsel tercih, sınıf, meslek, coğrafi bölge, hemşehrilik, ideoloji, siyasal tercihler, günlük yaşam biçimleri açılarından farklılıklar ve hatta kritik kırılma noktaları olabilir... İnsan demek farklılık demektir. Toplum, birlikte yaşayan farklılıklar anlamına gelir. Çağdaş devlet, demokratik, laik, hukuk devleti, farklı nitelikteki insanlar kendi vatandaşları olduğu için... Sırf bu nedenle; sadece vatandaş oldukları için... Hepsine eşit davranır... Aralarında ayrım yapmaz... Özellikle de çoğunluğun sahip olduğu kimliklerden değişik niteliklere sahip olanlara ayrımcılık hiç yapmaz! Tabii bu, işin teorisi. Pratikte ne yazık ki pek çok toplumda... Diktatörlükle yönetilen ülkelerde... Irkçı veya dinci totaliter rejimlerde... Demokratik kültürü gelişmemiş olan toplumlarda: Devletler ve iktidarlar her türlü ayrımcılığı yapar... Özellikle azınlıktaki vatandaşlarına baskı uygularlar. Bizim ülkedeki farklılıklar, Türk-Kürt, Müslüman olan-olmayan, Sünni-Alevi, erkek-kadın konularında kritik kırılma çizgileri oluşturmaktadır. Sanki bunlar yetmiyormuş gibi şimdi bir de laik-dinci, dindar olan-olmayan, asker-sivil ayrımları gündeme getirilmiştir. Devletimizin, sadece siyasal iktidar anlamında değil, tüm devlet kurumları anlamında devletimizin... Bu kırılma çizgilerinin önemli bir bölümünde ayrımcılık yapmadığını... Vatandaşlarının canlarını, mallarını, özgürlüklerini, haklarını korurken farklı davranmadığını... Söyleyebilir miyiz? İşte Uğur Mumcu... İşte Ahmet Taner Kışlalı... İşte Musa Anter... İşte Turan Dursun... İşte Hırant Dink... (Özellikle de Hırant Dink!) İşte Rahip Santaro... İşte Kahramanmaraş... İşte Çorum... İşte Madımak... Ölüm tehdidi altında olduğu bilinen ama öldürülmeleri önlemeyen kişiler... Geldiği görülen ama önlenemeyen katliamlar! Tabii devletin reflekslerini tetikleyen güç iktidardır... İktidarın arkasındaki siyasal parti veya partilerdir... Onların ve genel olarak toplumun yapısını düzenleyen Anayasa'dır, yasalardır... Yargıdır... Sivil ve asker bürokrasidir... Özelikle de güvenlik güçleridir... Bunları yazmaktan utanıyorum: Hallac-ı Mansur'dan bu yana hiç mi yol almadık?! |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024