Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

OBAMA'NIN AVANTAJLARI VE YAPISAL AÇMAZLARI


 

Barack Hussein Obama ABD'nin dünyaya ve İslam Alemi'ne sunacağı en parlak başkan imajıdır.

Gençtir, siyahtır, yakışıklıdır, Müslüman bir babası vardır, değişimin simgesi olarak seçilmiştir, güzel konuşur, Chicago'da yoksul ve işsizlerle çalışmıştır, danışmanları, yardımcıları genç ve yeteneklidir.

Bush'tan sonra, onun yanlışlarını düzeltmeye gelmiş ve bu politikasını açıkça ifade etmiştir.

Henüz yıpranmamıştır, umut vermeye devam etmektedir.

Bütün bu ögelerin toplamı olarak 4 Haziran 2009 Kahire konuşması iyi hazırlanmış, iyi sunulmuş, İslam Alemi ve İsrail için adil, dengeleri gözeten, hem saygılı hem de eleştirel bir sunumdur.

Bu konuşmanın semiyolojik (göstergebilim) çözümlemesi başlı başına zevkli bir iştir ama bu yazıda bunu yapmayacağım, Obama'nın konuşmasının ardındaki yapısal sorunlara değineceğim.

* * *

Birinci yapısal sorun, Obama'nın "İslam Dünyasına" hitap etmesi, "Müslümanlara" mesaj vermesi ve böyle yaparak doğrudan medeniyetler arası ayrımı vurgulamasıdır:

Bu yaklaşım, insanlığı daha baştan "dinlerine göre ayıran" bir paradigmadır.

Doğrudan "medeniyetler çatışması" veya "medeniyetler uzlaşması" adı altında Amerika tarafından dünyaya dayatılan "Üstün Batı Uygarlığı" ve "Dinler arası savaş" kavramlarına dayalı olduğu için sorunludur.

İkinci yapısal sorun, İslam Dünyası'ndaki demokrasi anlayışı ile şiddet arasındaki ilişkidir.

Obama hem şiddete karşıdır hem de demokrasiyi savunuyor.

Peki seçilmiş bir İslami iktidar şiddetten yana ise...

Bütün demokratik hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran katı bir şeriat rejimi uyguluyorsa...

O zaman ne olacak?

Hemen anımsatalım, bunlar asla soyut ve kuramsal sorular değil:

Örneğin Filistin'de Hamas aynen bunları yapıyor.

Örneğin İran böyle bir politika izliyor.

Bu yapısal sorun demokrasi anlayışının eksikliğinden ve yanlışlığından kaynaklanıyor.

Demokrasiyi sadece seçim olarak algılayıp temel hak ve özgürlükleri ihmal etmek böyle açmazlara yol açar.

Üçüncü yapısal sorun, İslam Aleminin çok farklı devlet yapılarına ve yaygın olarak antidemokratik rejimlere sahip olmasından kaynaklanmaktadır.

Demokrasisini yürütmeye ve geliştirmeye çalışan Türkiye ile, "seçilmiş Şii diktatörlüğüne" sahip olan İran'ı ve "Sünni aile diktatörlüğüne" dayalı Suudi Arabistan'ı aynı kefeye koyarsanız, onlara ortak olarak hangi mesajı verebilirsiniz ki!

Dördüncü yapısal sorun, Obama'ın İslam'a dışardan bakmasından, İslam'ın içindeki demokratikleşme sorunlarına değinmemesinden kaynaklanıyor.

Böyle yaptığı için de kadınların örtünmesine destek vermek gibi, doğrudan kadın-erkek eşitliğine aykırı bir simgenin yanında yer alarak büyük bir çelişki sergiliyor.

* * *

Obama bu yapısal sorunlardan kaçınabilir miydi?

Bu çelişkilere düşmeyen bir konuşma yapsa İslam Alemi ile diyalog başlatabilir miydi?

Bu denli tavizkâr ve çelişkili konuşma bile istediği yakınlaşmayı sağlayabilecek mi?

Bilmiyorum!

Çünkü ben dünyayı yönetmeye soyunan ABD Başkanı değilim.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional