Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

NEOFAŞİZM IV: TARİHİ YENİDEN YAZMAK


 

Faşistler ve neofaşistler arasındaki en önemli benzerliklerden biri "Tarihin yeniden yazılmasıdır".

Çünkü her ikisi de ideolojilerini kurmak ve geliştirmek için gerçek tarihi saptırır ve yeniden yazar.

Tabii klasik faşistler bunu milliyetçiliği yüceltmek ve kutsamak, neofaşistler ise tam tersine milli bilinci güçsüzleştirmek ve yok etmek için yapar.

* * *

Milliyetçilik ile klasik faşizm, küreselleşmecilik (uluslararasıcılık, beynelmilelcilik, enternasyonalizm) ile neofaşizm arasında ince bir çizgi vardır:

Bu ince çizgi demokratik hak ve özgürlüklerin varlığıyla çizilir.

Demokratik hak ve özgürlükleri geliştirmeyen, bunlara saygı duymayan milliyetçilik faşizme, küreselleşmecilik ise neofaşizme gider.

Aslında gerek milliyetçilik gerek küreselleşmecilik, demokratik toplumlar için bir tehlike değil, bir erdem bile sayılabilir.

Milliyetçilik, toplumu oluşturan bireylerin ortak bilincini ve birlikte yaşama iradesini oluşturur.

Küreselleşme ise (enternasyonalizm) toplumun çağdaş değerlerden kopmamasını, bireylerin, kendi toplumlarıyla birlikte, tüm insanlıkla da özdeşleşmesini, meslek, sınıf ve demokratik bilinçlerinin gelişmesini sağlar.

Milliyetçiliği ya da küreselleşmeyi (küreselleşmeciliği) ulusal ya da uluslararası sermayenin baskısıyla, denetimsiz sömürüsüyle bütünleştirdiğiniz zaman ortaya faşizm ve neofaşizm çıkar.

* * *

Tarihi yorumlamakta üç klasik hata vardır:

  1. Tarihe sadece ırkçı-milliyetçi açıdan bakmak.
     
  2. Tarihe sadece dinci-mezhepçi açıdan bakmak.
     
  3. Tarihe, o zamanın koşullarını, uygarlık düzeyini, üretim ve devlet biçimlerini, ülkelerarası etkileşimi yok sayıp karşılılık ilkesini ihmal ederek bakmak.

Faşistler birinci hatayı, neofaşistler üçüncü hatayı (bilerek) yapar, her ikisi de işlerine geldiği zaman ikinci hataya da başvurur.

* * *

Türk Devrimi, Anadolu İhtilali, Kurtuluş Savaşı, Atatürk Devrimleri, Bağımsızlık, Aydınlanma, Cumhuriyet, Çağdaşlaşma...

Adına ne derseniz deyin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, 20 Yüzyılın en büyük ve en önemli siyasal, toplumsal ve kültürel dönüşümlerinden biri belki de bu dönüşümlerin en önemlisidir.

Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı da öyledir, Aydınlanmacı, Cumhuriyetçi Atatürk Devrimleri de.

Bu niteliği ile yakın tarihimiz, milliyetçiliğin yüceltilmesine ve kutsanmasına, yani klasik faşizm tarafından kullanılmaya çok daha uygundur.

Ama, o sırada olmayan bir "milli bilincin" yaratılması gibi bir sorunu da yaşamasına karşın, genç Cumhuriyet, hedef olarak çağdaşlığı benimsediği için, Mussolini ve Hitler örneklerini de kabul etmeyerek faşizme itibar etmedi, demokrasi yolunda ilerledi, çok partili düzene geçti,

* * *

Türkiye, faşizme itibar etmedi ama demokratik yapı içinde milli bir bilinç oluşturmayı başardı.

İşte neofaşistlerin saldırdığı milli bilinç, Cumhuriyet'in bu demokratik başarısıdır.

Şimdi neofaşistler tarihi yeniden yorumlamaya ve yazmaya, böylece yozlaştırmaya çalışıyor.

Amaç, zaten kendine güveni tartışmalı olan, "Biz adam olmayız" söyleminin sık sık duyulduğu bir toplumdaki özgüveni, milli bilinci zayıflatmak, yok etmek.

Neofaşistlerin tarih tezleri ve eleştirileri yarına!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional