Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ: AKP SERTLEŞİYOR
Hayırlı olsun...
Seçimlerden sonra beklenen kabine değişikliğini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 1 Mayıs günü açıkladı...
Ne olmuş?
8 bakan kabineden çıkarılmış...
Başbakan'ın kendi deyimiyle "kapının dışına konulmuş"!
9 yeni bakan atanmış...
Yani başlarına "devlet kuşu" konmuş...
7 bakanın da yerleri değiştirilmiş...
Peki politika değişikliği işaretleri var mı?
Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik gibi hizmetlerin özelleştirilmesi ve AKP'lileştirilmesi geri dönecek mi?
Hayır!
Toplumu bir karabasan gibi kuşatan dinleme ve izleme etkinlikleri, baskılar azalacak mı?
Hayır!
Vicdanları yaralayan, baroların ve akademisyenlerin eleştirilerine konu olan, Anayasa Mahkemesi Başkanını bile isyan ettiren hukuk dışı uygulamalar duracak mı?
Hayır!
Medya üzerindeki baskı azalacak mı?
Hayır!
Deniz Feneri gibi yolsuzlukların kovuşturulması hızlandırılacak mı?
Hayır!
Milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılacak mı?
Hayır!
Yargı bağımsızlığı sağlanacak mı?
Hayır!
Dış politika değişecek mi?
Hayır!
Üstelik Anayasa değişikliği diye sunulan paketteki öneriler bütün bu konularda daha kötüye doğru gidişin işaretlerini taşıyor.
O zaman bakan değişikliklerin anlamı ne?
Hangi görüş, hangi yaklaşım hakim kabine değişikliğine?
Kabineye kimlerin yeni girdiğine bakıldığında ilginç bir tablo ortaya çıkıyor:
En sivri dilliler, din üzerinden siyaset yapan en keskin isimler...
Adları yolsuzluk olaylarıyla birlikte kamuoyuna yansımış olanlar...
Ana muhalefet liderine yaptığı gereksiz ve yersiz saldırılarla gündeme gelenler...
"Cumhuriyet dönemi bitti, İslamlaşma açılımı başladı" görüşünü dile getirenler...
Kabine değişikliği, "milli görüşe dönüş" ve seçimlerdeki çarpıcı oy kaybından sonra hızlanan gözaltıların da işaret ettiği bir sertleşme havasını yansıtıyor:
Küçük bir anımsatma yapalım:
AKP seçimlerde Kürt kökenli yurttaşlarımızın yaşadığı bölgelerde ve laikliğe, demokratikliğe yürekten bağlı gelişmiş sahil kentlerimizde gerilemişti.
Seçimlerden sonra yoğunlaşan operasyonlar bu kesimlere karşı bir "tedbir" bir "tedib" havası taşıyordu.
(Gençler bilmez, "tedib" "edeb" kökeninden gelir. Hem terbiye etme, hem de başkalarına örnek olacak biçimde cezalandırma anlamı taşır.)
Tarih, oy kaybeden destek yitiren iktidarların sertleştiklerini gösteren pek çok örnekle doludur.
Ama yine tarih, bu sertleşmenin iktidarları kurtaramadığını, tam tersine gerileme sürecini hızlandırdığını da öğretir bize.
Evet AKP iktidarı sertleşiyor...
Allah yardımcımız olsun!
