Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

AMERİKA'DA VE TÜRKİYE'DE MAHALLE BASKISI


 

Mahalle baskısı denilen olay, evrensel...

Her ülkede, her yerde var...

Değişik biçimlerde, değişik dozlarda...

Ama her yerde...

* * *

Mahalle baskısı, Sosyal Psikolojinin en bilinen kavramalarından birinin halk arasındaki adı...

Asıl adı, grup baskısı...

İnsanlık tarihi kadar eski bir olay...

* * *

Belki de bireyin kendi iradesinden daha güçlü olan en önemli iradeyi belirliyor...

İnsanın ait olduğu veya içinde yaşadığı grubun birey üzerindeki baskısını...

* * *

Mahalle baskısı, son zamanlarda Türkiye'nin gündemine, Prof. Şerif Mardin'in, İslamcı baskıları belirlemek için kullandığı bir terim olarak girdi...

Mardin, daha çok softaların oluşturduğu tehlikeye işaret ediyor ve bir süre sonra AKP'nin bile buna direnemeyeceği gerçeğine dikkat çekiyordu...

Aynı olayı, bir başka bilim insanı, Doç. Şahin Filiz, mikro faşizm olarak isimlendirdi...

Şahin bu olgunun, din ya da dindarlık kisvesi altındaki faşist niteliğine vurgu yapıyordu...

Pek çok yazar bu kavramı uzun bir süreden beri cemaat kültürü olarak adlandırıp irdeliyor...

Genellikle üzerinde durulan nokta, cemaat kültürünün veya mahalle baskısının, bireyin özgürlüğünü ve bağımsızlığını yok ettiği, onu köleleştirdiği...

* * *

İlk kez bir siyahın başkan adayı olması ve seçilmesinin ciddi bir olasılık olarak ortaya çıkması, mahalle baskısı olgusunu Amerika'daki aydın çevrelerde ve uzmanlar arasında da gündeme taşıdı...

Tartışılan konu şu:

İnsanlar toplumsal baskılardan dolayı, tutum ve davranışlarını dürüstçe açıklamaktan korkuyor...

Bizim mahalle baskısı dediğimiz bu toplumsal olay, Amerika'da seçim öncesi yapılan ölçümlerin sağlıklı olmasını önlüyor...

Çünkü insanlar kendilerine ayrımcı denmesin diye siyah bir başkan adayının aleyhinde konuşmuyor, tutum ve davranış sergilemiyor...

Ama seçmen oy kullanırken, kimseye hesap vermeyeceği, sadece kendi vicdanıyla baş başa kalacağı için, ırkçılık öne geçecek ve beyaz adaya oy atacak...

* * *

Bu iddiaya temel oluşturan bir de bulgu var...

"Exit poll" denilen, seçmenler oy kullandıktan sonra ayrılırken, "Kime oy verdiniz?" sorusuna alınan yanıtlarla seçim sonucunu ölçen araştırmalar gösteriyor ki, siyah ve beyaz adaylar arasında bir seçim söz konusu olduğunda, yanıtlarla, sandıklar açıldıktan sonra çıkan sonuçlar birbirini tutmuyor...

İnsanlar beyaz adaya oy verdiklerini saklıyor...

Çünkü Amerika'da siyah ırk karşıtlığı çok utanılacak bir davranış...

Seçmenler toplumsal baskıdan dolayı korkuyor ve siyah adaya karşı olsalar da, gerçek duygularını, davranışlarını dışarı vuramıyor...

* * *

Amerika'daki mahalle baskısı insanları farklılık yönünde koşullandırıyor...

Çünkü farklı olanların, siyahlarla beyazların eşitliğini savunuyor...

Türkiye'deki mahalle baskısı ise birörneklik yönünde...

Kendilerince Müslüman olmayanları reddederek ve onları da kendileri gibi olmaya zorlayarak...

Toplumdaki farklılıkları yok ederek.

Galiba asıl gelişmişlik ile azgelişmişlik farkı da burada.

Ama, hem içerdeki sözde liberaller hem de dışarıdaki demokratlar(!)Türkiye'deki birörnekliği savunan bu faşizan mahalle baskısına, utanmadan farklılık adına, demokrasi adına destek veriyor.

Oysa herkes biliyor ki, dinci bir yönetim, ne denli demokrat olduğunu iddia ederse etsin, farklılıklara izin vermez, veremez!

Farklılıkların varlığı ve demokrasi ancak laik bir yönetimde gerçekleşebilir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional