Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
LAİKLİK BİR YAŞAM BİÇİMİ MİDİR? Yargıtay Başsavcısı "Laiklik bir yaşam biçimidir" diyor. AKP, "Hayır laiklik bir yaşam biçimi değildir" diye itiraz ediyor. Hüzün verici bir durum! Hüzün verici bir durum, çünkü Türkiye'yi altı yıldır yönetenlerin dünya görüşü, felsefi yaklaşımı, siyaset anlayışı ve tabii bilgi düzeyi hakkında insanı umutsuzluğa sürüklüyor. İnsanların "Yaşam biçimi", içinde yaşadıkları toplumsal yapı tarafından belirlenir. Toplumsal yapıyı belirleyen ana öge ise, üretim ilişkileridir. Demek ki esas olarak "Yaşam biçimi", üretim ilişkileri tarafından belirlenir. Örneğin köleci toplumda, insanların işlerini sahip oldukları kölelere yaptırmaları doğaldır. Örneğin feodal tarım toplumlarında, ağanın toprağa ve onun üstündeki bütün varlıklara sahip olması, köylülerin onun için üretim yapması doğaldır. Örneğin kapitalist endüstriyel toplumlarda, işçilerin ücret karşılığında serbestçe çalışmaları ve kazandıkları parayı istedikleri gibi harcamaları esastır. Hiçbir toplumda bütün bireyler homojen nitelik taşıyan tekdüze bir "Yaşam biçimini" paylaşmaz. Üretim ilişkilerinin belirlediği "Yaşam biçimi", sadece din, dil, ırk, milliyet, mezhep, yani manevi kültür bakımından çeşitlilikler göstermekle kalmaz, bireyin özgürlük alanlarında da farklılaşır. Ama bütün bu çeşitlilikler ve farklılaşmalar, esas olarak üretim ilişkilerinin belirlediği toplumsal yapının egemen "Yaşam biçimini" ortadan kaldırmaz. Ayrıca, "Yaşam biçiminin" temel belirleyicisi olan üretim ilişkileri dahi her toplumda tek düze değildir: Her toplumda egemen üretim ilişkisinin yanında, eski üretim ilişkilerinin kalıntıları ve gelecek üretim ilişkilerinin filizleri, yani farklı "Yaşam biçimleri" vardır. İşte "Bir yaşam biçimi olarak laiklik", kapitalist endüstriyel kent toplumlarının özelliklerinden biridir... Aynen dinselliğin veya dinciliğin, feodal tarım toplumlarının "Bir yaşam biçimi" özelliği olması gibi. Her üretim biçimi kendi siyasal rejimini de yaratır. Kapitalist endüstriyel üretim biçimi, zaman içinde laiklik, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti çizgisinde gelişmiştir. Birey açısından, laik bir toplumdaki laiklik herkes için zorunlu bir yaşam biçimi midir? Kuşkusuz hayır! Aynen demokratik bir toplumda demokrasinin bireylerin zorunlu yaşam biçimi olmaması gibi. Doğal olarak, demokratik bir toplumda bireyler kendi özel yaşamlarında demokrat da olabilir, otoriter veya totaliter de... Laik bir toplumda laik de olabilir, dinci de... Buradaki ince nokta, laikliğin de aynen demokrasi gibi, bireysel tutum ve davranışların dışında ve ötesinde "toplumsal ve siyasal bir yaşam biçimi" oluşturmasıdır. Sorun kahvaltıda ne yendiği, ne tür müzik dinlendiği değil, insanların ortak etkileşim alanlarındaki (yani kamu alanındaki) egemen ilişkilerinin niteliğidir. Hiç kuşkusuz, bu açıdan laiklik de, aynen demokrasi gibi, toplumsal ve siyasal bir yaşam biçimidir. Tabii birey olarak demokrat olmayanlarla demokratik bir rejimi yürütmek ne denli güçse, laik olmayanlarla da laik bir rejimi sürdürmek o denli zordur. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 30 Eylül 2024