Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

SİVİL DARBE II: AYRIMCILIKTAN BÖLÜCÜLÜĞE


 

Her kimlik ayrımcıdır...

İnsanları "Biz" ve "Ötekiler" diye ayırır...

* * *

Her kimlik bölücü olabilir...

Hiçbir kimlik bölücü olmayabilir...

* * *

Türkiye'de farklı kimlikler vardır:

Türk, Rum, Kürt, Ermeni, Çerkez, Laz...

Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Ateist...

Ortodoks, Katolik, Protestan, Süryani, Nasturi...

Sünni, Şii, Alevi, Şafii...

Bu farklı kimlikler ülkemizde, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı altında bir arada yaşar.

Onları bir arada tutan ilkeler demokratiklik, laiklik ve hukuk devletidir.

* * *

Demokratiklik:

Herkes temel hak ve özgürlüklerine eşit biçimde sahip olacak.

Laiklik:

Herkes din, mezhep, inanç farkları dikkate alınmaksızın devlet karşısında eşit muamele görecek.

Hukuk devleti:

Herkesin devlet karşısındaki eşit hakları ve demokratik özgürlükleri, yargı erki ile korunacak.

* * *

Atatürk Devrimleri'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasal ve hukuksal düzeninin ve bu düzenin ifadesi olan Anayasanın hedeflediği düzen budur.

Farklı kimlikler bu düzen içinde bir arada, barış içinde yaşar.

* * *

Bu düzenin ilkelerinden birini bozarsanız...

İnsanların inançlarını veya giyim kuşamlarını ölçü alır ve bazı kesimlere devlet içinde ayrıcalık tanıyarak eşitliği bozar, demokratiklik ilkesini zedelerseniz...

Laiklik ilkesini, dinsel veya siyasal simgelerden birine veya her ikisine birden kurban ederseniz...

Hukuk devleti ilkesini, iktidarın siyasal iradesi altında yozlaştırırsanız...

Farklı kimliklerin, önce ayrımcılık ve sonra da kaçınılmaz olarak bölücülük nedeni olmasını engelleyemezsiniz.

* * *

Farklı kimliklerin bazıları görünüşten anlaşılmaz...

İlk bakışta fark edilmez...

Bazıları görünüşten anlaşılır...

İlk bakışta fark edilir...

Türkiye'deki farklı din, dil, ırk, milliyet kimlikleri, genellikle görülüp anlaşılan, ilk bakışta fark edilen kimlikler değildir.

* * *

Toplumumuzu, erkek egemenliği ve kadınların ikinci sınıf vatandaşlığı üzerinden ayrımcılığa götüren, ilk bakışta görülen, fark edilen sıkmabaş ya da türban...

Arap Emperyalizmi ve onun içerdeki dinci uzantıları tarafından empoze edilen sıkmabaş ya da türban...

Cumhuriyet'in kuruluşundan çok sonra, 1960'lı yıllarda sistematik bir biçimde, eğitimle topluma aşılanan sıkmabaş ya da türban...

Ayrımcılıktan bölücülüğe doğru hızla yol alıyor.

* * *

Sıkmabaş ya da türban, Anayasa'ya sokuluyor...

Anayasa Mahkemesi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları, "hile-i şeriye" ile aşılmak isteniyor...

Anayasa'nın "değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek" olan laiklik ilkesi zedeleniyor...

Türkiye'de anayasal rejim, bir sivil darbe ile değiştirilmek isteniyor...


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional