Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

DEMOKRASİMİZ?!! ŞAH İDİ ŞAHBAZ OLDU!


 

Sevgili okurlarım, yazar olduktan, özellikle de Cumhuriyet'te köşe yazıları yazmaya başladıktan sonra, Türkçe-Edebiyat-Felsefe öğretmeni olan annemden ne kadar çok şey öğrenmiş olduğumu fark ettim.

Günlük deyimler, atasözleri, kendi uydurduğu savsözler, bilgi ve kültür hazineme müthiş bir zenginlik kazandırmış.

* * *

Annemin, zaten iyi bir insan olmadığını düşündüğü kişiler, kötü bir şey yaptıkları zaman kullandığı bir deyim vardı:

"Şah idi şahbaz oldu" derdi.

Zaten kötü olan bir insanın, daha da kötüleştiğinin bir ifadesi olarak kullanırdı bu deyişi.

* * *

"Şahbaz" sözcüğünün anlamını bilmediğimi, bu yazıyı yazmaya oturunca anladım.

Derhal sözlüklere ve ansiklopedilere baktım.

12 Eylül askeri yönetiminin el koyduğu ve devletleştirdiği Türk Dil Kurumu'nun, el konmadan önce yayınladığı bir sözlükte, Farsça kökenli olan bu sözcüğün, "iri bir cins akdoğan", mecazi olarak da "çevik ve becerikli" anlamına geldiği belirtiliyordu.

Bu açıklamalar, annemin kullandığı deyişteki anlamı vermiyordu.

Deyişin anlamını, "Şah" sözcüğünün altında buldum:

"Şah iken şahbaz olmak" deyişinin alay yollu kullanıldığı belirtiliyor ve anlamı "her hangi bir sebepten çirkinliği veya durumunun kötülüğü artan kimseler hakkında söylenir" biçiminde açıklanıyordu.

Annemin kullandığı anlamı sözlükte bulmuştum!

* * *

Türkiye'de adına "Demokrasi" dediğimiz rejimin, önce yağmacılıkla, sonra "Liderler Oligarşisi" ile nasıl yozlaştığını ve "Dinci bir Oligarşiye" doğru nasıl hızla yol aldığını, yeni piyasaya çıkan "Demokrasimizle Yüzleşmek" adlı kitabımda anlattığım için burada bu mekanizmaların üzerinde ayrıca durmayacağım.

Dünkü "referandum"dan sonra "Demokrasimiz" tam anlamıyla "Şah idi şahbaz oldu!."

Yani durumun "çirkinliği ve kötülüğü" daha da arttı.

Çünkü ne yazık ki, hem Türkiye Büyük Millet Meclisi, hem de seçimlerin yargı denetimini yapan, kararları kesin olan Yüksek Seçim Kurulu, bu "Referandum maskaralığını", 100 küsur milyon liralık masrafla seçmenin önüne getirdi ve oylattı.

Değerli hukuk Profesörü Ahmet Mumcu, YSK'nın "Referanduma devam" kararından sonra Milliyet'te Melih Aşık'ın köşesinde 19 Ekim'de yayınlanan demecinde "...Dünya hukuk tarihine geçecek bu olayın müsebbibi artık siyasetçi değil, YSK olmuştur. Naçiz bir hukukçu olarak utanç içindeyim." diyordu.

Değerli anayasa Hukuku Profesörü Cem Eroğul, Cumhuriyet'te yine aynı tarihte yayınlanan "Hukuka ve Demokrasiye aykırı Halkoylaması" başlıklı makalesinde, gerekçelerini son derece bilimsel ve ayrıntılı bir biçimde açıkladıktan sonra "Özetle, 21 Ekim 2007 günü gerçekleştirilecek olan halkoylaması yalnızca hukuk dışı değil, aynı zamanda demokrasi dışıdır." diyordu.

Ben de geçen haftaki Aydınlama yazımda "referandum" denilen "halkoylamasının" hem hukuk hem de demokrasi açısından nasıl sakat ve yanlış olduğunu anlatmaya çalışmıştım.

Tabii Eroğul bunu benden çok daha iyi yapmış.

Sonuç olarak, bu halkoylamasından sonra, "Demokrasimiz şah idi, şahbaz oldu."


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional