Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

DİNCİ OLİGARŞİNİN PANZEHİRİ

Toplumu ve siyaseti irdelemenin en sağlan yöntemi olan diyalektik bize çok önemli bir kural öğretmiştir:

Herhangi bir siyasal ya da toplumsal olgu mutlaka bazı tepkiler yaratır.

Bir başka deyişle, her olay karşıtını da yaratır, her olgu zıddıyla birlikte varolur.

* * *

Her diktatörlükte demokratik tohumlar, her demokraside diktatörlük heveslileri vardır.

Hele hele bizimki gibi çarpık, eksik, toplumsal, ekonomik ve kültürel temelleri çok zayıf olan bir "sözde demokrasi", her türlü "anti-demokratik" ögeyi, fazlasıyla bağrında barındırır.

* * *

Türkiye'deki Dinci Oligarşi de, adına "Demokrasi" diyerek büyük ölçüde kendimizi aldattığımız eksik, özürlü ve yoz "çok partili düzenimiz" içindeki feodal (feodal olduğu için de doğal olarak dinci) kalıntıları, uluslararası konjonktürün de yardımıyla kullanarak iktidara gelmiştir.

* * *

Bu Dinci Oligarşi iktidarı, kaçınılmaz bir biçimde toplumda zaten var olan (ve hatta bir süre kendini iktidar sanan) laik ve demokratik ögelerin bilincini diyalektik olarak yükseltecek, bu ögelerin etkinliğini arttıracaktır.

* * *

Nitekim bu gerçeğin farkında olan Dinci Oligarşi, mevcut diyalektik oluşumları engellemek için görünüşte uzlaşmacı bir tutumu son günlerde uygulamaya koymuştur.

Böylece kendisine karşı oluşacak olan laik ve demokratik tepkileri önlemeyi, önleyemezse de, azaltmayı umut etmektedir.

* * *

Bu yazıda Dinci Oligarşi karşısındaki diyalektik tepkiyi bilerek "laik" ve "demokratik" olarak ikiye ayırdım.

Çünkü hepimizin bildiği gibi her demokratik tepki laik olmak zorundadır ama her laik tepki mutlaka demokratik değildir.

Bu nedenle, Dinci Oligarşi karşısında oluşacak laik tepkiler yeterli değildir.

Bu tepkilerin mutlaka demokrasi ekseninde birleşmesi ve bütünleşmesi gerekmektedir.

* * *

Diyalektiğin doğal sonucu olarak oluşacak tepkilerin, Dinci Oligarşi ile etkili bir mücadelesini ve sonunda başarısını sağlamak için, bu oluşumların ülkemizdeki sahte (ya da sözde) demokrasiyi, gerçek demokrasi haline dönüştürecek bir bağlamda desteklenmeleri gerekmektedir.

* * *
  1. Sınıfsal olarak: Demokrasinin temelini oluşturan iki çağdaş sınıfın, sermayedarların ve emekçilerin, ekonomik gücü ve demokrasi bilinçleri geliştirilmelidir.

    Uluslararası konjonktürün Türkiye'ye taşınmasını sağlayan Küreselleşme, emekçi örgütlerin güçlenmesine karşı, sermaye sınıfının güçlenmesine taraftardır.

    Buna karşılık AB standartlarında bile emekçi sınıfların lehine olan ilkeler ülkemizde de kullanılabilir ve geliştirilebilir.

    Sermaye sınıfına gelince, mevcut sermayenin, haksız rekabet yoluyla Dinci Oligarşi'nin yarattığı suni sermaye gruplarının egemenliğine geçmesi önlenmeye çalışılmalıdır.
     

  2. Siyasal olarak: Demokratik iradenin oluşmasını engelleyen, lider sultasına yol açan siyasal partiler yasası ve adaletsiz temsile yol açan yüzde on barajı gibi daha bir çok engeli içeren seçim yasası değiştirilmeli, Dinci Oligarşi'nin ardına sığındığı dokunulmazlık kaldırılmalı, başta ihale sistemi olmak kaydıyla tüm rejim mutlaka şeffaflaştırılmalıdır.
     
  3. Hukuksal olarak: Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti, yargı erki siyasetten tamamen bağımsızlaştırılarak (örneğin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndaki Bakan ve Müsteşar kuruldan çıkarılarak) güçlendirilmelidir.
     
  4. Eğitimsel olarak: Hem örgün Milli Eğitim, hem de Kuran Kursları gibi yaygın eğitim dogmatik dinci etkilerden arındırılmalıdır.
     
  5. Mücadele kanalı olarak: Bu hedefleri benimsemiş olan sivil toplum örgütleri desteklenmeli ve yenileri kurulmalı, eşgüdüm, en azından bir siyasal parti bağlamında sağlanmalıdır.
     

  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional