Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

SOSYAL DEVLETTEN SADAKA TOPLUMUNA

Seçimler yaklaşıyor!

Hükümet bir kararname çıkartarak, yoksul ailelere sadaka niyetine yarım ton kömür yardımı yapma kararı aldı:

Kimlerin yardım alacağına il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca karar verilecek.

Masraflar da bütçede para olmadığı için gelecek yıl bütçesinden karşılanacak.

Özellikle gecekondu halkımız, "erzak torbaları" karşılığında oy isteyen AKP'li parti örgütlerine alışık olduğu için bu karar hiç de şaşırtıcı olmadı.

Ülkemiz, insan haysiyetini koruyan ve geliştiren "Sosyal Devlet" anlayışından gittikçe uzaklaşıp, insan haysiyetini zedeleyen sadaka toplumu anlayışına yaklaşıyor.

* * *

ABD'nin önderliğindeki Küreselleşme saldırısı, pek çok değerle birlikte "Sosyal Devlet" ya da "Sosyal Refah Devleti" anlayışını da sildi süpürdü.

Sağlık ve eğitim hizmetleri neredeyse tümüyle paralı oldu, piyasa ekonomisinin kurallarına bağlandı.

Artık gittikçe tırpanlanan ve kuşa döndürülen bir emeklilik dışında vatandaşın hiçbir ekonomik hakkı ve güvencesi kalmadı.

Emekçinin örgütlenme hakkı sınırlandı ve kısıtlandı.

Sosyal adalet, sosyal güvenlik, fırsat eşitliği gibi kavramlar lanetlendi; bunlara ilişkin söylemler neredeyse vatan hainliğiyle eşit sayıldı.

* * *

Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle, rakipsiz kalan vahşi kapitalizm, önce yazarların, entellerin zihinlerini satın aldı.

Politikacılar onları izledi.

Ekonomik kalkınma ve istikrar, IMF reçetelerine bağımlı bir biçimde, geniş halk kitlelerinin daha da yoksullaştırılmasında ve her türlü sosyal ve ekonomik güvenceden yoksun bırakılmasında arandı; hala da oralarda aranıyor.

Her türlü insani kaygı, asgari sağlık ve eğitim koşullarının ve sosyal güvenliğin sağlanması konusundaki duyarlılık "gericilik" diye dışlandı, mahkum edildi.

* * *

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kendine çeki düzen vermek isteyen insanoğlu, Lord John Maynard Keynes'in "tam istihdam" kuramına göre, ekonomiye devletin müdahalesini öngördü.

Keynes'in "tam istihdam" kuramına göre sadece emeğin değil, sermaye ve doğa gibi bütün üretim faktörlerinin tam ve en verimli kullanımı, ancak devletin ekonomiye doğrudan müdahalesi ile olanaklı idi.

Batı dünyası, Sovyetler Birliği'nin Sosyalist Ekonomi kuramına, hem ekonomik hem de siyasal açıdan "Sosyal Refah Devleti" ile yanıt veriyordu:

Vatandaşlarının ekonomik haklarını da koruyan, fırsat eşitliğini, sosyal adaleti ve sosyal güvenliği sağlayan bir serbest piyasa ekonomisi.

Sovyetlerin tarih sahnesinden çekilmesinden sonra, sadece Sosyalist ekonomi modeli değil, Batı dünyasının bu modele karşı ürettiği Sosyal Refah Devleti modeli de uluslararası sermaye tarafından çökertildi.

Üretime dönük Keynesyen ekonomi anlayışının yerine para oyunlarına dayalı, Milton Friedman'ın Şikago ekolü egemen oldu.

* * *

Ülkenin Anayasasında Türkiye'nin demokratik, laik bir sosyal hukuk devleti olduğu yazıyor.

Dinci politikacılar bir yandan laikliğe açıkça saldırırken, öte yandan uluslararası ağababalarının da desteğiyle sosyal devleti yok ettiler, geniş halk kitlelerini sadakaya muhtaç hale getirdiler ve bu yapıyı da oy almak için kullanmaya başladılar:

Gecekondulardaki AKP yükselişinin ardında "erzak torbaları", "erzak torbalarının" ardında da bu dönüşüm yatmaktadır.

* * *

Bu arada dinci politikacıların yönetici takımının da (sırtlarındaki yolsuzluk dosyaları bir yana) bu sadaka kültüründen yararlandığını belirtmek gerek:

Başbakan'ın oğlu bir "yardımseverin" bursu ile yurt dışında okudu, şimdi 2,5 milyon dolara bir gemi aldı ve taşımacılık yapıyor.

Maliye Bakanı'nın oğlu sıvı yumurta işine girdi.

Ulaştırma Bakanı'nın oğlu da gemi aldı, deniz taşımacılığı yapıyor.

Bilmiyorum, halkımız da bütün bunlara "Başımızın gözümüzün sadakası olsun" diye mi bakıyor?


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional