Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

CUMHURBAŞKANI'NI BU MECLİS SEÇMEMELİDİR

Geçenlerde bir büyük gazetenin önemli yazarlarından biri "Hem demokrasiden yana olduğunuzu söylüyorsunuz, hem de politikacıları ve siyasal partileri eleştiriyorsunuz. Bu nasıl iş?" diye aklı sıra bir çelişkiye işaret ediyordu.

Herhalde bu yazarın aklı çok karışık.

Ya da kendi aklı berrak ama, okurlarının akıllarını karıştırmak için böyle diyor.

* * *

Demokrasi gökten zembille inmemiştir.

Aydınlanma ve Endüstrileşme Devrimleriyle laikleşen, kentlileşen ve işçileşen insanın icadıdır.

Demokrasi kendi kendine işlemez.

Onu seçmen, politikacılar ve siyasal partiler işletir.

Seçmende, politikacılarda ve siyasal partilerde sorun varsa, demokratik rejim doğru dürüst işlemez.

Türkiye'de bu her üç öge de kusurludur.

Seçmen demokratik hakları açısından bilinçli ve yeterince örgütlü değildir:

Demokrasiyi, sadece seçim zamanlarında sandık başına gitmek zanneder, yağmacı kültüre eğilimlidir.

Politikacılar ülkeyi düşünmez.

Önce kendileri, sonra aileleri, en sonra da partileri gelir.

Siyaseti ülke kalkınması ve refahı için değil kendi ceplerini doldurmak için yaparlar.

Siyasal partiler demokratik değildir.

Hepsinde lider oligarşisi vardır, özeleştiri ve parti içi demokrasi yoktur.

* * *

Kusurlu seçmenle kusurlu politikacı arasında, kusurlu siyasal partiler düzleminde oluşan bu yoz ittifakı 5 Kasım 2006 tarihinde yazdığı "Cici Demokrasi" başlıklı makalede İlhan Selçuk şöyle tanımlıyordu:

"Cici demokrasi kentin çevresine gecekonduları, göbeğine gökdelenleri oturtmak yolunda taban ile tavan arasında yapılan anlaşmanın rejimidir...

Cici demokraside milletvekili, belediye başkanı, parti lideri iktidar koltuğuna oturmak için her haltı afiyetle yer...

Üçkâğıtçı politikacıyla köşe dönmeci seçmen arasında imzalanan görünmez protokol Türkiye'de kırk yıldan bu yana cici demokrasi rejimini oluşturur..."

* * *

Başımıza ne geliyorsa, bunların sorumlusu politikacılardır:

Yakındıkları yasaları yapanlar da onlardır, beğenmedikleri kadroları atayanlar da onlar.

Demokrasilerde çözüm politikadadır:

Ülkeyi hem adil hem de istikrarlı bir biçimde temsil edecek şeffaf kişileri, şeffaf mekanizmalarla şeffaf iktidara taşıması gereken politikada.

* * *

Bir seçim sistemi, kayıtlı seçmenlerin yarıdan çoğunun tercihlerini Meclis dışında bırakıyorsa...

Bir seçim sistemi, kayıtlı seçmenlerin sadece dörtte birinin oyları ile iktidara Mecliste üçte iki çoğunluk veriyorsa...

O ülkede "Demokrasi işliyor" diyebilir misiniz?

* * *

Demokrasi, demokratik rejimin temellerini çökertmek için kullanılıyorsa, İlhan Selçuk'un yazdığı gibi:

"Tövbe estağfurullah, Allah, Hazreti Peygamber, Kuran-ı Kerim, Müslümanlık, namaz, niyaz, tesettür, oruç, iftar, sahur ve de aklınıza gelebilecek kutsal ne varsa çok partili rejime giriyor, iktidar pazarlamasında kullanılıyorsa..."

O ülkede "Demokrasi işliyor" diyebilir misiniz?

* * *

İşte İlhan Selçuk'un "Cici demokrasi" diye eleştirdiği bu rejimin oluşturduğu bugünkü Meclis ile Cumhurbaşkanını seçmek, bu yoz sistemin devamından başka neye yarayacaktır?

Yapılması gereken iş derhal yeni bir seçim yasası ve yeni bir siyasal partiler yasası oluşturup seçimlere gitmek ve rayına oturtulmuş bir demokratik süreç içinde rejimi de işler hale getirip Cumhurbaşkanı seçimini ondan sonra gerçekleştirmektir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional