Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

KÜRESELLEŞME, CEMAATÇİLİK VE BİREYSELLİK

Cemaatçilik bugün hem ülkenin hem de medyanın bir numaralı sorunu.

Ülkenin bir numaralı sorunu, çünkü siyasal iktidar, her türlü demokratik ve laik, sosyal hukuk devleti kaygılarını bir yana bırakmış, tam bir cemaatçi yaklaşımla yönetiyor ülkeyi.

Medyanın bir numaralı sorunu, çünkü hem bir çok yayın organı hem de pek çok köşe yazarı, olaylara cemaatçi bir açıdan yaklaşıyor.

* * *

Cemaatçilik, hem bireysel hem de toplumsal aklı, kimliği, farklılıkları ve çıkarları bir yana bırakarak, ait olunan cemaatin birörnek kimliğini, çıkarlarını ve düşüncelerini savunmaktır.

Bireyselliğe karşı olduğu kadar cemiyet halinde yaşayan insanların ortak kültürüne yani ulusal ya da toplumsal kimliğe ve çıkarlara da karşıdır.

Cemaatçi kişi, sadece cemaatini düşünür ve kollar; bütün duygu ve düşünceleri cemaati tarafından yönlendirilir.

Geçenlerde yine bu sütunda vurguladığım gibi, cemaat ve cemaatçilik, din-tarım toplumlarının geride kalmış kavramlarıdır:

Hem endüstrileşmenin getirdiği Aydınlanmayı, özgürleşmeyi, demokratikleşmeyi, ulus devleti reddeder, hem de tohumları endüstrileşme ile atılan ve bilgi toplumu ile pekişen bireyselliği.

Hem kendi üstündeki toplumsal ve ulusal kavramlara, hem de kendini alttan oluşturan kişilerin, özgür ve bağımsız kimliklerine, bireysel varlıklarına karşıdır.

* * *

Başbakan'ın ve Meclis Başkanı'nın, bütün yasal ve anayasal yasaklara, uluslar arası mahkeme kararlarına karşın, "türbanı" hâlâ kamu alanına sokmaya çalışmalarının başka açıklaması var mıdır?

Bırakınız kadrolaşmaları, haremlik-selamlık uygulamalarını, dindar olanlar-olmayanlar biçimindeki ayrımcılıkları, laikliğe karşı olan her türlü yayını ve saldırıyı, sadece kamu alanındaki türban ısrarı bile iktidarın cemaatçiliğinin bir kanıtı değil midir?

* * *

Tabii bu durum, medya da aynıyla gözlemleniyor:

Genellikle dinci basın denilen medyadaki gazeteler cemaatçilik kıskacına yakalanmış durumda.

Bunlardan birinin, Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni geçenlerde verdiği bir mülakatta, sorulan bir soruya karşılık olarak, gazetesinin cemaatçi olmadığını belirtmişti.

Herhalde cemaatinden aldığı tepkiler sonucunda, sonradan bir yazı yazarak gazetesinin cemaatçi kimliğini kabul etti.

* * *

Küreselleşmenin yalanları ve çelişkileri zaman içinde birer birer ortaya çıkıyor:

Dünyaya barış değil savaş getirdi.

Terörü bitirmedi, yaygınlaştırdı.

Demokrasiyi yaygınlaştırmadı, Amerikan hegemonyasını pekiştirdi.

Refahı değil, yoksul-zengin farkını derinleştirdi.

İşte bir yandan özgürlüğü ve bireyselliği pekiştirdiği ve yaygınlaştırdığı iddiasıyla ortaya çıkarken, öte yandan Postmodern felsefe ile cemaatleri ve cemaatçiliği özendirmesi ve desteklemesi, zaman içinde iyice belirginleşen bir başka çelişki.

* * *

"Türban" gibi, kadını cemaat kuralları çerçevesine hapseden bir tesettür uygulamasının, bireysel özgürlük adına savunulabilmesi gibi bir çarpıklık, Küreselleşmenin bu çelişkisinden kaynaklanıyor.

Küreselleşmenin dayattığı Postmodern felsefe, cemaatlerin, bireyi köleleştirme "özgürlüğünü!" savunmak gibi bir çarpıklığa kaynaklık edebiliyor.

Böyle bir çelişkinin kapanında kıvranan Zaman Gazetesi'nin Genel Yayın Müdürü de, bu nedenle, cemaatçiliği bir reddediyor, bir kabul ediyor.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional