Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

DÜNYA VE TÜRKİYE ORTAÇAĞ'A MI GİDİYOR?

Sevgili okurlarım, 1991'de Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle başlayan "Küreselleşme", 2001 yılında New York'un ve Washington'un El Kaide tarafından vurulmasıyla, İkinci Aşamasına geçti.

"Tarihin sonunun geldiğini", "Savaşların artık bittiğini", "Dünyanın liberal ekonomi egemenliğinde refaha doğru yol alacağını" ilan eden Birinci Aşama ancak on yıl sürdü.

* * *

Küreselleşme'nin İkinci Aşaması, "Terörün küreselleştiği", "Zengin ve yoksul ülkeler arasındaki farkın açıldığı", "A.B.D.'nin saldırganlaştığı", "Dinler ve mezhepler arası çatışmaların yeniden şiddetlendiği ve yaygınlaştığı" bir dönemi belirliyor; kaç yıl sürecek belli değil.

* * *

İnanca dayalı din ve mezhep, bireylerin, özellikle de meslek sahibi olmayan ve kendini kişisel olarak kanıtlamamış olan bireylerin esas kimliğini oluşturur; Tarım Dönemi'nden, Ortaçağ'dan, ülkelerin ve yönetimlerin kendilerini din ve mezheple özdeşleştirdiği, bireylerin de bu özdeşlik içinde tanımlandığı dönemden gelir; toplumların ve bireylerin bilinçaltlarına adeta kazılmıştır.

* * *

Endüstri Devrimi, dine dayalı kimliğin üzerine milliyet kimliğini getirmiş, ana dinsel ve mezhepsel kimliği ortadan kaldırmamıştır.

Soğuk Savaş döneminde, Amerika'nın önderliğindeki Batı, dinsel ve milli kimlikleri yadsıyan ve bir Sınıf Diktatörlüğü olduğunu iddia eden Sovyetler Birliği'ne karşı, ideolojik bir savaş stratejisi olarak dinci ve milliyetçi akımları desteklemiş, beslemiş, pompalamış, El Kaide gibi Anti-Komünist gerilla örgütlerini örgütlemiş ve finanse etmiştir.

Sovyetler Birliği çökünce, amacı İslam'ı korumak ve kurtarmak, hedefi Sovyet Rusya olan bu yatırım, düşmansız kalmış, amacına uygun olarak İslami İdeoloji çerçevesinde, Orta Doğu'daki Filistin-İsrail anlaşmazlığını kullanarak, Batı'ya karşı yönelen bir hareket haline gelmiştir.

Bilişim Devrimi'ni yaşayan dünyadaki liderliğini sürdürmek isteyen A.B.D., bu hareketin hedefi haline gelince, derhal bu çatışmayı, dünyadaki yeniden konuşlanma stratejisine uygun olarak kullanmaya başlamış, din ve mezhep eksenindeki ayrışmayı ve düşmanlığı körüklemiştir.

Kuramını Huntington'un yaptığı, uygulamasını El Kaide'nin ve Neo-Conservative Evangelistlerin gerçekleştirdiği bir Dinler arası savaş stratejisi, tüm dünyaya egemen olmuştur.

* * *

Ne yazık ki, Türkiye dışında, Endüstrileşme Devrimi'ni henüz yakalayamamış olan İslam dünyası, özellikle de Orta Doğu'daki Arap kardeşlerimiz, bu din eksenli bölünmede oyuna gelmişler, "Karikatür krizi, Sünni-Şii ayrımı" derken, Amerikan işgali altındaki ülkede, Müslüman, Müslüman'ı öldürmeye başlamıştır.

* * *

Gerçekliği ve gerçekçiliği reddeden, insanları kendi inançlarının hayal dünyasında yaşamaya yönlendiren Postmodern felsefe çizgisindeki din ve mezhep savaşları, şimdi ABD'deki Neo-con. Evangelistlerin ve bir avuç İslamcı teröristin eliyle tüm dünyaya egemen kılınmak isteniyor.

Tüm dünya ve onunla birlikte Türkiye, (üstelik iktidarın da desteğiyle) Ortaçağ'ın karanlıklarına doğru sürükleniyor.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional