Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

SÖZDE LİBERALLERİN AÇMAZI

Türkiye'nin siyasal ve düşünce yaşamına en büyük kötülüğü terimleri bozanlar, kavramları saptıranlar yapıyor.

Çünkü terimler çarpıtılıp kavramlar saptırılınca, hem sağlıklı düşünme olanağı kalmıyor, hem de bırakınız tartışmayı, karşılıklı konuşma ortamı bile yok oluyor.

Çünkü ortak dil ortadan kalkıyor.

* * *

Liberalizmin dünyadaki serüveni Aydınlanma ile başlar; Kilisenin baskısından kurtulan insan aklı, bilimin ışığında, bireyin değerini, bireyin haklarını ve özgürlüğünü keşfeder.

Tabii toplumcu düşünce de aynı sürecin bir sonucudur.

Liberallik ve toplumculuk aynı köklerden, Aydınlanma ve Endüstri Devrimi köklerinden beslenen iki kardeş akımdır.

Liberalizmin temelinde her zaman belirtildiği gibi üç özgürlük yatar:

İnanç özgürlüğü.

Düşünce ve ifade özgürlüğü.

Girişim özgürlüğü.

Bu üç özgürlük, örgütlenme özgürlüğü, eğitim özgürlüğü, oy verme özgürlüğü gibi, "bireyin kendini gerçekleştirmesini sağlayan" temel hak ve özgürlüklerin esasını oluşturur.

Bu temel hak ve özgürlükler ise ancak laik ve demokratik bir siyasal rejim içinde güvence altındadır.

* * *

Dünyaya öncülük eden Batı Avrupa'da bu özgürlükler çok kan ve gözyaşı dökülerek elde edilmiştir.

Batı Avrupa'nın geçirdiği Aydınlanma ve Endüstri Devrimi aşamalarını kaçıran Osmanlı İmparatorluğu'nda ise bu özgürlükler bir türlü yeterince gelişememiş çünkü din-tarım toplumunun biçimlendirdiği feodal yapı bu özgürlüklerin çiçeklenmesine yol açan bir toplumsal, siyasal ve ekonomik değişmeye izin vermemiştir.

Sonuçta dünyaya ayak uyduramayan Osmanlı İmparatorluğu güçsüzleşerek yenilmiş ve yıkılmış, işgal edilmiş, yerine bir Bağımsızlık Savaşı ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti, yeni devletin yapısını bu temel hak ve özgürlüklerin kaynağı olan laik ve demokratik ilkeler üzerine oturtmuştur.

* * *

Bu laik ve demokratik yapıya, din-tarım toplumu özlemi ile karşı çıkan dincilerin (dindarların değil, dincilerin) tezleri yeterince açık seçiktir ve kanımca büyük bir tehlike de oluşturmaz.

Geçmişte kalan "Egemenlik dinden gelir, yani ben ve benim gibi din adamları toplumu yönetmelidir" anlayışı dürüstçe ifade edildiği zaman, Aydınlanma ve Endüstri Devrimi aşamalarını özümlemiş (ya da özümlemekte olan) bir toplumun düşünce sistemini bulandıracak etkiler yapamaz, dürüst bir tartışma ortamında laik ve demokratik değerler karşısında gerilemeye mahkumdur.

* * *

Türkiye'deki sorun, kendilerini "Liberal" diye tanımlayan bir takım bilgisizlerin ya da kötü niyetlilerin, "Liberalizmi" yani temel hak ve özgürlükleri yok edecek dinci ve ırkçı görüşleri, "Liberalizm" adı altında savunmaları, liberalizmin temelini oluşturan laiklik ilke ve uygulamalarına, (üstelik de büyük bir saptırmayla) demokrasi adına karşı çıkmalarıdır.

İşte sonunda kendilerini de yok edecek bir çelişkiyi yansıtan bu tavır, Türkiye'deki terim ve kavramları alt üst ederek, düşünce ortamını ve siyasal iklimi, içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional