Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

AMERİKA IRAK'TA BAŞARISIZ MI?

Toplumsal, siyasal ve ekonomik olaylar, nereden baktığınıza, sonuçları, etkilenen gruplardan hangisinin yönünden irdelediğinize, değerlendirmede hangi ölçütleri kullandığınıza göre farlı görünümler verir.

Kazanılan bir savaş bir ülke için bir zafer ve mutluluk kaynağıdır ama onu siz bir de bu uğurda ölen askerlerin ailelerine sorun.

Kimi zaman yurttaşlarınız ölür ama savaş kazanılır.

Kimi zaman hem yurttaşlarınız ölür, hem savaş kaybedilir.

Kimi zaman ise hem yurttaşlarınız ölür, hem savaş kaybedilir, hem de toprak yitirilir.

En kötüsü de Birinci Dünya Savaşı'nda bizim başımıza geldiği gibi, hem yurttaşlarımızın ölmesi, hem savaşın, hem toprakların yitirilmesi, hem de bağımsızlığın kaybedilmesidir.

Tabii bu durum, Yunanlılar, Ermeniler ve Batılı ülkeler için büyük bir zaferdi.

Buna karşılık Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde zaferle sonuçlanan Kurtuluş Savaşı sırasında yurttaşlarımız ölmüş ama hem savaş kazanılmış, hem topraklarımızın bir bölümü geri alınmış, hem bağımsızlığa yeniden kavuşulmuş, hem de yeni bir devlet, Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştu.

Mustafa Kemal ve arkadaşlarının önderliğinde kazanılan bu savaş, Anadolu halkı için büyük bir başarı, büyük bir zafer, Yunanlılar, Ermeniler ve Batılı devletler için büyük bir yenilgi idi.

* * *

Peki biz Amerikan'ın Irak savaşına, nereden, hangi açıdan bakacağız, hangi ölçütlere göre değerlendirme yapacağız.

Bu konuda Türkiye'de yapılan değerlendirmeler şaşırtıcı bir biçimde ya Amerika açısından ya da Irak açısından bakıyor olaya.

Oysa ben olaya Türkiye açısından bakılması ve öncelikli değerlendirmenin Türkiye'nin durumu ve çıkarları açısından yapılması gerektiğini düşünüyorum.

* * *

Amerika'nın Irak savaşının sonuçlarına, Türkiye açısından baktığımızda hiç de iç açıcı sonuçlara varamıyoruz.

Savaş öncesi Saddam yönetimindeki Irak, nisbeten istikrarlı bir ülkeydi.

Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında gelen bölücü ve ayrılıkçı etnik terör açısından, Türkiye'nin karşısında muhatap olarak nisbeten istikrarlı bir ülke ve Kuzey Irak'ta konuşlanmış olan tehlike bakımından da bir ölçüde de olsa denetlenebilir (en azından "sıcak takip olanağı" bulunan) bir durum vardı.

Oysa Amerika'nın müdahalesi sonrasında, karşımızda Sünniler, Şiiler ve Kürtler arasında üçe bölünmüş bir Irak, bu gruplar arasında sıcak çatışmalar ve Amerika ile müttefiklerine karşı kanlı bir biçimde süren bir direniş tablosu vardır.

Saddam döneminde göreli bir güvenlik içinde yaşayan Türkmenlerin durumu şimdi çok belirsizleşmiştir.

Kuzey Irak'taki siyasal oluşumların Amerika tarafından "Bağımsız bir devlet" modeli çerçevesinde algılanması, desteklenmesi ve muamele görmesi, Türkiye'nin, ulusal güvenlik ve "sıcak takip" gerekçeleriyle de olsa, bölge üzerindeki denetimini adeta sıfırlamıştır.

* * *

Amerika'nın Irak müdahalesi sonrasındaki durum, Türkiye açısından ne yazık ki eski dengelere göre büyük bir olumsuzluk yansıtmaktadır.

Türkiye, en önemli ulusal güvenlik sorunlarının başında gelen bölücü ve ayrılıkçı terörün kaynakları açısından hem Kuzey Irak'a hem de Amerika'ya eskisinden olduğunda çok daha fazla bağımlı olmuş, kendi manevra alanını daraltmış, insiyatifini yitirmiş görünmektedir.

Irak'ta Amerika'nın ne ölçüde başarılı olduğu konusuna gelecek hafta devam edeceğim.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional