Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

"DEĞİŞİMCİLİK" GERİYE DÖNÜŞ DEĞİLDİR

12 Eylül 1980 askeri darbesini izleyen yıllarda filizlenen, 1982 Anayasası'nın kabulünden sonra gündeme giren ve 1983 yılında iktidara gelen Özal döneminde iyice belirginleşen bir "kavram saptırması" artık tüm topluma egemen olmuş görünüyor:

Bu saptırma, "değişim" adı altında "geriye gidişi savunmak".

Anayasa'da yazdığı biçimiyle, "demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti"ni savunanlara, çağdaşlığı, bilimi kendilerine yol gösterici olarak kabul etmiş olan Atatürkçülere "Artık çağ değişti, çağdaş olmak, değişimden yana olmaktır, siz de değişin" deniyor.

Ne yazık ki bu öneride bulunanların asıl amacı, çağdaşlık filan değil, "değişim" adı altında "geriye gitmek".

Çünkü bu tavsiyede bulananların kimliklerine baktığınızda karşınıza ya dinci ya da etnik ayrılıkçı kişiler veya gruplar çıkıyor.

Bu insanların "değişimi" hangi yönde gerçekleştirmek istediklerini sorguladığınızda ise "demokratik, laik, sosyal hukuk devleti" kavramını değiştirmek istediklerini, bilimin yol göstericiliğini kabul etmek ve çağdaşlık demek olan Atatürkçülükten sapmayı hedeflediklerini görüyorsunuz.

Bunlar ise bugünkü düzenden "geriye doğru" gitmek, dinciliğin, etnik ayrımcılığın kapanına kısılmak anlamını taşıyor.

* * *

"Değişmek" ve "Çağa uyum sağlamak" mutlaka güzel sözler, arzulanan hedefler.

Ama ya "değişmek" sözcüğüyle amaçlanan hedef, bizzat "çağa uyum sağlamak" anlamını taşıyan bir ideolojiden yani "demokrasiden, laiklikten, sosyal devletten, hukuk devletinden vazgeçmek" anlamına geliyorsa ne yapacaksınız?

* * *

Türkiye'de, toplumsal ölçekte, medyanın öncülük ettiği bir "beyin yıkama" etkinliği her yere egemen oldu:

İslamcıların ve etnik ayrılıkçıların "değişim" adı altında savundukları yanlışları, geriye gidişleri desteklemiyorsanız, derhal büyük gazetelerin köşelerinde, çok izlenen televizyon kanallarının ekranlarında "tutucu", "statükocu" ve hatta "gerici" yaftaları, boynunuza asılmak üzere hazır.

Demokrasiye bir saldırı anlamını taşıyan "şeriat devletinin" siyasal bir simgesi olarak toplumsal yaşamımıza soktukları "türbanı" "özgürlük ve değişim" adına savunan bunlar.

Etnik ayrılıkçılığı ve bölücülüğü aynı kavramlar adına pompalayanlar yine bunlar.

Oysa onların kastettikleri anlamda "değişim" demokrasi yerine çoğunluk diktatörlüğünün, laiklik yerine İslamcılığın, sosyal hukuk devleti yerine, iç ve dış sömürünün ve bölücülüğün kabulü anlamını taşıyor.

Türkiye hiçbir zaman bu denli büyük bir düşünce bunalımına düşmemişti.

Bu bunalımı atlatmak için, olaylara, sınıfsal ölçütlerle, demokrasi ve laiklik bağlamında, sosyal hukuk devletinin içte ve dışta korunması anlamını taşıyan yurtseverlik çizgisinde bakmak gerekli.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional