Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

KÜRT SORUNU

Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri çözümleyici (analitik) düşünmeyi becerememek.

Tabii önündeki sorunlara çözümleyici açıdan yaklaşamayınca, ortalığa kaba basitleştirmeler, karmaşık sorunları tek boyutlu sloganlara indirgemeler egemen oluyor.

Belli çevreler, Başbakan'ın içinde terör eylemlerinin de önemli bir bölüm oluşturduğu bir "sorunlar yumağına" "Kürt Sorunu" adını koymasını "önemli bir aşama" olarak niteliyor.

Erdoğan'ın "İslamcıların" yaptığı terör eylemlerine "İslamcı terör" diyemediği düşünülürse, PKK terörünü de kapsayan sorunlar yumağına "Kürt Sorunu" adını koyması, en azından kendisi açısından bir aşama olarak kabul edilebilir.

Tabii tanı (teşhis) tek boyutlu olunca, çözüm önerileri de tek boyutlu olmaktan kurtulamıyor.

Başbakan'ın dile getirdiği çözüm önerisi olarak "demokratikleşme" sadece bu soruna mı özgüdür?

Bu kavram sadece etnik sorunlar bağlamında mı kullanılır?

"Demokratikleşme" adı altında, çoğunluğun baskısını kurmaya çalışan bir iktidara ne kadar inanılır, ne ölçüde güvenilir?

Örneğin son zamanlarda iktidarla çatışan üniversitelere ve onların yöneticilerine karşı gözlemlenen ve "demokratik hukuk devleti" bağlamında pek çok tartışma yaratan eylemler, ciddi soru işareti doğururken, iktidarın bu terim ile ne ifade etmek istediğinden nasıl emin olabiliriz?

Her neyse, "aşırı basitleştirmenin" sakıncalarına işaret etmeyi burada keserek, soruna çözümleyici (analitik) ve çok boyutlu bir bakış açısı getirmek istiyorum:

1) Sorunun bir boyutu terördür.

Bu açıdan olaya yerel ve uluslar arası terör, küreselleşme, küreselleşen terör, terör ile siyaset ilişkileri, PKK/Kongra-Gel etkinlikleri, bu örgütün yapısı, lideri, konumu, amaçları, lojistik destekleri, yerel halkın tutumu, uluslar arası toplumun örgüte yaklaşımı ve benzeri konular çerçevesinde bakmak gerekir.

2) Sorunun bir boyutu etnik milliyetçiliktir.

Bu açıdan olaya, milliyetçiliğin tarihsel gelişimi, etnik milliyetçilik, faşizm ve demokratik milliyetçilik arasındaki farklar, Türk milliyetçiliği ve Kürt milliyetçiliğinin gelişmeleri ve karşılıklı etkileşimleri, ekonomik kalkınmayla milliyetçilik arasındaki ilişkiler (herkesin sandığının aksine, milliyetçilik açlık dönemlerinde değil, kalkınma dönemlerinde gelişir), bir milliyetçiliğin gelişmek için başka bir milliyetçiliğin zulmüne gereksinme duyması, eğitim, ideoloji, siyasal örgütlenme, uluslar arası destekler gibi konular çerçevesinde bakmak gerekir.

3) Sorunun bir boyutu bölgesel dengesizliklerdir.

Bu açıdan olaya, tüm ülkelerin sorunu olan, üzerinde uluslar arası literatürde sayısız çalışma bulunan "bölgeler arası toplumsal ve ekonomik dengesizlikler" açısından bakmak gerekir.

4) Sorunun bir boyutu Türkiye'nin laik ve demokratik bir sosyal hukuk devleti olma yolundaki eksikliklerdir.

Bu eksiklikler sadece "demokratikleşme" konusuna indirgenemeyecek kadar önemlidir.

Hem "Laiklik" hem "Hukuk Devleti" hem "Sosyal Devlet" konusundaki eksiklikler, "Demokratik Devlet" konusundaki eksiklikler kadar önemlidir.

Bu açıdan olaya "sosyal güvenlik", "insan hakları", "vicdan özgürlüğü", "eğitim ve sağlık olanakları" gibi birbirlerinden ayrılamayacak kadar önemli konular çerçevesinde bakılmalıdır.

5) Sorunun bir boyutu Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet yapısı konusundaki değişme istekleridir.

Bu açıdan olaya, Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa'da belirlenen üniter özelliklerinin tartışılması çerçevesinde bakmak gerekmektedir.

6) Sorunun bir boyutu emperyalizmdir.

Bu açıdan olaya, ABD, AB ve komşu ülkelerin, Türkiye Cumhuriyeti'ne, bölgeye ve Kürt kardeşlerimize karşı tutumları açısından bakmak gerekir.

Bu bağlamda en çok önem kazanan ögelerden biri, sadece küreselleşmenin lideri olarak değil, Kuzey Irak'taki komşumuz kimliğiyle de ABD'nin tutumudur.

Sevgili okurlarım, gördüğünüz gibi her bir madde ayrı bir yazı konusu olacak kadar önemli ve derin; olaya çözümleyici biçimde bakılınca, daha uzun süre bu "sorunlar yumağı" ile birlikte yaşayacağımız anlaşılıyor.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional