AYDINLANMA
EMRE KONGAR
UCURUMUN KENARINDA
Uçurumun tam kenarındayız.
Korkulu ve umutsuz gözlerle aşağı bakıyoruz.
Aşağısı karanlık.
Aşağısı kan ve gözyaşı dolu.
Aşağıda Ortaçağ karanlığının acımasız totaliter anlayışı egemen.
Birbirini gırtlaklayan, çarmıha gerilen, kazığa oturtulan, yakılan, işkence edilen insanların çığlıkları yukarı ulaşıyor.
Korkulu ve umutsuz gözlerle aşağı bakıyoruz.
Kan ve gözyaşı belleklerimizde.
Çığlıklar kulaklarımızda.
* * *
Biz o uçurumu, o karanlığı iyi biliriz.
Yeni çıkmışız aydınlığa oradan.
İç ve dış düşmanların iktidarına, fetvalarına, süngülerine, toplarına, tüfeklerine karşı savaşarak çıkmışız aydınlığa.
O çukurda kan ve gözyaşı ile bizi boğmak isteyenlerin, dünyanın zafer kazanmış dev ülkeleri ile birleşen Halifenin karanlık ittifakına karşın, her türlü olumsuzluğu yenerek ulaşmışız aydınlığa.
Can havliyle, son gücümüzü kullanarak çıkmışız o çukurdan.
Sadece kendi yazgımızı değil, dünyayı ve tarihin akışını da değiştirmişiz.
* * *
Savaşla kazandığımız aydınlığı barış içinde siyasallaştırmışız.
Siyasetin arkasına eğitimi ve hukuğu koymuşuz aydınlığı kurumlaştırmak için.
Tam 22 yıl uğraşmışız o uçurumdan uzaklaşmak için.
* * *
Sonra, uçurumdan yukarı atılan kementlerin ayaklarımıza taktığı çelmeler ile arkamızdaki güçlerin bizi uçuruma doğru iten eylemleri yeniden birleşmiş, ivme kazanmış.
Sürüklenmeye başlamışız o karanlığa doğru yeniden.
60 yıldır sürükleniyoruz; yavaş yavaş, ama sürekli olarak.
* * *
Şimdi uçurumun tam kenarında duruyoruz:
Uçurumdan ayaklarımıza kement atan güçler, siyasetle birlikte, medyayı, sermayeyi, hukuğu ve eğitimi de ellerine geçirmiş.
Arkamızdan bizi uçuruma doğru iten güçler, artık kendi halklarının kararlarıyla bizi, girmiş olduğumuz uçuruma dönüş yolunda, ayaklarımıza dolanmış kementlerin yazgısına terk edeceklerini belirtmişler.
* * *
Uçurumun tam kenarındayız.
Korkulu ve umutsuz gözlerle aşağı bakıyoruz.
Aşağısı karanlık.
Aşağısı kan ve gözyaşı dolu.
Aşağıda Ortaçağ karanlığının acımasız totaliter anlayışı egemen.
Birbirini gırtlaklayan, çarmıha gerilen, kazığa oturtulan, yakılan, işkence edilen insanların çığlıkları yukarı ulaşıyor.
Korkulu ve umutsuz gözlerle aşağı bakıyoruz.
Kan ve gözyaşı belleklerimizde.
Çığlıklar kulaklarımızda.
|