Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
AVRUPA BİRLİĞİ DELİ Mİ Kİ TÜRKİYE'YE "HAYIR" DESİN
Soğukkanlı bir biçimde düşünelim: Türkiye ile AB'nin ilişkilerinde, birleşme, stratejik açıdan kime ne getirecek, kimden ne götürecek? Türkiye'nin stratejik sorunları belli:
Bu sorunlara bakıldığında, hemen hemen hepsinin, AB üyesi ülkelerle ilgili olduğu, daha açık bir deyişle, Türkiye'nin karşısındaki muhatabın ya AB ya da AB üyesi ülkeler olduğu görülür. Bu çerçevede, Türkiye'nin AB'ye katılımı, onun bu ulusal stratejik sorunları açısından manevra alanlarını daraltacak, buna karşılık, doğrudan AB veya AB üyesi ülkeler tarafından savunulan karşı tezler güç kazanacaktır. AB ise Türkiye'nin katılımıyla şu kazançları elde edecektir:
Görüldüğü gibi Türkiye'nin, AB'ye katılımıyla, stratejik sorunları açısından kazanacağı bir şey yoktur. Tam tersine pek çok konuda güçsüzleşecektir. Buna karşılık AB'nin, Türkiye'nin katılımıyla pek çok şey kazanacağı, çok güçleneceği açıktır. Bütün bunlara ek olarak AB ile ABD arasında sorunlar yaşandığı zaman, Türkiye iki müttefik arasında zor durumda kalacak, buna karşılık AB, ABD'nin stratejik bir müttefiki üzerinde denetim kazanmış konumuyla daha da güçlenmiş olacaktır. Peki alış-verişin stratejik açıdan bu denli dengesizliği açık seçik ortadayken, Türkiye neden AB üyesi olmak istiyor? Çünkü Türkiye'nin ekonomik kalkınma ve demokratik gelişme konusunda kendine güveni sıfırlanmış, geleceğini Avrupa Birliği'nin kaynaklarına ve desteğine bağlamıştır. Bu durumun Türkiye açısından sergilediği "acıklı manzara" bir yana, böyle bir alış-verişe AB'nin "Hayır" demesi için deli olması gerekmez mi? |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 20 Ocak 2025