Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

İÇİ BOŞALTILAN 17 ARALIK

 

Türkiye-AB ilişkilerinin önemli bir yararı da, içine kapalı bir yaşam sürdüren toplumumuzun dışa açılması oldu.

Kendi sorunlarına gömülmüş bir biçimde yaşayan Türkiye, AB ilişkileri sayesinde, kendi dışındaki dünyadan ve bu dünyada dönen dolaplardan haberdar oldu.

"Takıyye" ("i" ile değil, "ı" ile ve çift "y" ile yazılır) kavramı ile dinci politikacılar sayesinde tanışan Türkiye, takıyyenin şahının Avrupalı politikacılar tarafından yapıldığını da bu vesile ile öğrendi.

17 Aralık'tan önce yayımlanan raporlarla Türkiye'nin AB üyeliğinin "ikinci sınıflığa" indirilmiş olması bunun en güzel örneği.

* * *

Türkiye, AB tarafından tam üyelik için kendisine müzakere tarihi verilip verilmeyeceğinin karara bağlanacağı 17 Aralık toplantısından önce, Brüksel'de müthiş bir seferberlik başlattı.

AB'nin merkezinde Avrupa Parlamentosu binasında, toplantı üzerine toplantı yapılıyor, Türkiye'nin tezleri anlatılıyor, karşı tarafın görüşleri etkilenmeye çalışılıyor.

İki İtalyan AB milletvekilinin ve AB'deki Radikal Parti'nin iki liderinin girişimiyle yapılan "Türkiye ve Avrupa Birliği: Tarihsel Bir Seçimin Nedenleri" adlı böyle bir toplantının "Türkiye'nin Üyeliğinin Politik ve Jeostratejik Açıdan Önemi" başlıklı bölümüne ben de konuşmacı olarak katıldım.

Arka planda, kendisini Türkiye'nin tezlerinin anlatılmasına ve Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesine adamış profesyonellerden biri olan Tulû Gümüştekin-Terzioğlu'nun yetkin organizasyon gücünün yattığı bu toplantıda hem kendi görüşlerimi aktarmak hem de son Türkiye ziyaretinde Güneydoğu bölgemize "Kürdistan" diyerek olay yaratan AB Parlamentosu Başkanı Borrell Fontelles'in ve eski goşist liderlerden, şimdilerde "Türkiye dostu" diye lanse edilen Daniel Cohn-Bendit'in görüşlerini dinlemek fırsatını buldum.

Borrel Fontelles, konuşmasında, vatandaşların mensup oldukları devleti reddetme haklarının bulunduğunu ve bu görüşlerinin demokratik ortamda tartışılması gerektiğini vurguladı.

"Türkiye dostu" Daniel Cohn-Bendit ise "Tabii Türkiye'ye özel muamele yapacağız, çünkü Türkiye küçük bir ülke değil, büyük ve özel bir ülke" dedi.

Ben konuşmamda, Türkiye'nin bugünkü jeostratejik duyarlılıklarını, bölücü etnik terör ve buna bağlı olarak, Kuzey Irak'taki siyasal oluşumlar, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne sahip çıkan Rum kesiminin tanınması ve buna bağlı olarak Kıbrıs Türkleri'nin devlet içindeki eşit ve kurucu statüsü, radikal İslam'ın terör saldırısı, içerdeki şeriatçı oluşumlar, azınlıklar konusunda dışardan dayatılan ölçütler ve Ege'deki sorunlar olarak sıraladım.

Bütün bu hassasiyetler çerçevesinde Türkiye'nin muhatabının ya doğrudan AB ya da AB üyesi ülkeler olduğunu vurguladıktan sonra, Türkiye'nin katılmasıyla AB'nin elde edeceği jeostratejik kazançları da, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu bölgesindeki stratejik konuşlanma, Orta Asya Türki Cumhuriyetleriyle yakın ilişki olanağı, AB ordusunun güçlenmesi ve dünya uygarlığına, laik ve demokratik bir Müslüman ülke ile bütünleşmenin getireceği katkılar olarak belirttim.

Sonuç olarak, Türkiye'nin AB'ye katılmasıyla bütün jeostratejik duyarlılıklarından ödünler vereceğini, buna karşılık, bu ödünleri alan AB'nin ayrıca bunlara ilave olarak yukarda saydığım belli kazanımları da elde edeceğini vurguladım.

* * *

AB, bugüne kadar Türkiye hakkında yayımladığı raporlarla, bize "İkinci sınıf üye" muamelesi yapacağını, zaten açıkça belirtmişti.

17 Aralıkta en iyi olasılıkla verilecek olan "önkoşulsuz kesin müzakere tarihi", bu gerçeği değiştirmeyecek, Türkiye "iki vitesli AB" içinde sonucu belirsiz bir serüvenin karanlık labirentlerine mahkum edilecektir.

Annemin böyle durumlarda dilinden eksik etmediği bir temennisi vardı:

"Allah sonumuzu hayretsin!"


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional