Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
CHP'NİN ÖNEMİ VE İSTİFALARIN ANLAMI
Sevgili okurlarım, CHP, tarihi boyunca ister iktidarda bulunsun, ister muhalefette, daima Türkiye'nin yazgısında önemli roller oynayan bir parti olagelmiştir.
Bugünkü yöneticilerinin yanlışlarından dolayı 1999 seçimlerinde Meclis dışında kalmasına karşın, köklü örgütü ve geleneği, bu partiyi 2002 seçimleriyle yeniden Parlamento'ya taşımıştır.
Zaten Baykal'ın, bir mirasyedi savurganlığı ile partinin saygınlığını ve birikimini sürekli olarak tüketerek "her şeye karşın" partinin başından ayrılmamasının nedeni de, örgütün bu "tarihten gelen" gücüdür.
Tabii 1999 seçimlerinde görüldüğü gibi, bu büyük tarihsel gücün de tükendiği ve Baykal'ı taşıyamadığı durumlar olmuştur ve daha da olacaktır.
İşte CHP'deki son istifalar yine böyle bir dönemin işaretlerini vermektedir.
Genel Başkan Yardımcısı ve Merkez Yönetim Kurulu üyesi, İstanbul milletvekili Kemal Derviş, partideki yönetim görevlerinden, İstanbul milletvekili Prof. Yaşar Nuri Öztürk ise doğrudan doğruya partiden ayrılmıştır.
Bu istifalar, Baykal'ın 2002 seçimlerindeki tercihlerinin ne denli yanlış olduğunu bir kez daha vurgulaması bakımından çok anlamlıdır.
Baykal 2002 seçim kampanyasını, bir yanına Derviş'i bir yanına da Öztürk'ü alarak götürmüştü.
Hiç kuşkusuz Derviş de Öztürk de çok değerli insanlardır.
Her ikisi de uygar kişilikleri yanında, biri ekonomi öteki din alanında, sahip oldukları bilgi ve deneyim birikimiyle çok saygın kimliklere sahiptir.
Ama Derviş ne yazık ki, Türkiye'ye IMF programını uygulamak adına gelmiş ve Devlet Bakanı olarak görev yaptığı sürece de CHP'nin sürekli ve ağır eleştirilerine muhatap olmuştur.
Öztürk ise çok çağdaş ve çok doğru din yorumlarıyla tanınan bir din bilginidir, bir İslam düşünürüdür; ama dinde reform veya benzeri konularda iddiası olmayan CHP'nin vitrininde ne işlev gördüğü çok tartışılmıştır.
Şimdi parti içindeki karşıtlarını "CHP'yi AKP'lileştirmekle" suçlayan Baykal, bu iki değerli ve önemli kişiyi seçim kampanyası sırasında vitrininde taşıyarak, bir yanında IMF, öteki yanında din mesajıyla zaten CHP'yi AKP çizgisine oturtmuştu.
Bu her iki değerli ve önemli kişinin CHP'nin vitrininde oynadığı rol, CHP'nin o güne dek izlediği politikalardan ciddi sapmalara işaret ettiği için liderin ve partinin güvenilirliğini bir kez daha sarsmıştı.
İşte geçen günlerde ortaya çıkan istifalar, CHP'nin güvenilirliğini, 2002 seçimlerinde bir kez daha zedeleyen Baykal'ın, çizdiği zigzaglara bir yenisini ekleyen bu ciddi yanlışının, kamuoyu önünde onaylanması anlamına gelmektedir.
CHP çok ama çok önemli bir partidir, çünkü bugünkü iktidara sosyal demokrat bir seçenek oluşturması beklenmektedir.
Ama Baykal'ın CHP'nin önünü tıkaması, bu partinin iktidar umudu oluşturmasını engellediği için, muhalefeti işlevsiz bırakmakta, muhalefetin işlevsiz kalması ise, şu anda ulusal ve uluslar arası düzeyde çok önemli sorunlarla boğuşan Türkiye'yi seçeneksizliğe sürüklemektedir.
Ecevit'in siyaset sahnesinde silindiği şu günlerde, CHP'nin tarihsel önemi ve kimliği, partinin güncel sorumluluklarını daha da arttırmakta, ama lider ve çevresi, bu duyarlılıklara kulaklarını tıkamış görünmektedir. Tarih, CHP'yi Meclis dışına düşürenleri, bu hatadan ders almayıp, aynı yanlış politikaları 2002 seçimlerinde ve son yerel seçimlerde de sürdürenleri, iktidar adayı olması gereken bir partiyi marjinal bir parti haline getirenleri ve onlara destek verenleri bağışlamayacaktır.
Çünkü CHP'deki yanlışların faturasını, sadece parti değil, bütün Türkiye ödemektedir.
