Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

MELİH GÖKÇEK'E ANKARA'YI BAYKAL KAZANDIRMIŞTI

 

Önümüzde yaklaşık iki ay sonra yerel seçimler var.

Bugün okurlarımın belleklerini tazelemek istiyorum biraz.

Böylece belki yarına ışık tutabiliriz.

12 Eylül darbecileri tarafından kapatılan siyasal partiler yeniden açılınca, Deniz Baykal CHP'nin genel başkanı oldu.

Bu sırada siyaset sahnesinde CHP'nin mirasçısı olan ve başında Erdal İnönü'nün bulunduğu Sosyal Demokrat Halkçı Parti vardı.

Kapatılmış olan partilerin yeniden açılmasına Erdal İnönü de destek vermişti.

Böylece İnönü bir anlamda, "siyaseten doğru olanın yapılması" adına kendi partisine rakip olacak eski CHP'nin açılmasına yeşil ışık yakmıştı.

Tam bu aralarda Özal ölmüş, yerine Demirel Cumhurbaşkanı seçilmiş, DYP'nin başına Çiller, İnönü'nün genel başkanlığı bırakması üzerine SHP'nin başına da Murat Karayalçın geçmişti.

Solun güçlü partisi olarak SHP görülüyor, Baykal'ın başına geçtiği CHP'nin, bu ortamda gidilen yerel seçimlerde herhangi bir başarı göstermesi beklenmiyordu.

Nitekim yerel seçim sonuçlarında Karayalçın'ın başında bulunduğu SHP yüzde 13,6 oy aldı.

Baykal'ın CHP'si ise yüzde 4,6'da kaldı.

Ankara'da ise durum çok daha ilginç bir tabloyu ortaya koyuyordu:

SHP'nin adayı olan Korel Göymen, SHP'nin Türkiye ortalamasının çok üzerinde, yüzde 26,9 oy almıştı.

Göymen'in oyları mutlak sayı olarak 387.152 idi.

Buna karşılık, Refah Partisi'nin adayı olarak seçime katılan Melih Gökçek, Göymen'den 6.471 oy daha fazla alarak, seçimi kazanmıştı.

Göymen'e seçimi kaybettiren faktör, sosyal demokrat oy potansiyelini bölen CHP adayı Ali Dinçer'in aldığı 30.082 oydu.

Dinçer'in aldığı oyların Ankara'daki oylara oranı yüzde 2,1 ile CHP'nin Türkiye ortalamasının yarısından bile azdı.

Ama ona giden 30 bin dolayındaki oy, Göymen'nin 6 bin küsur oyla seçimi yitirmesine yetmişti.

Yani Göymen'in oylarının onda biri bile etmeyen bir oy oranı ile, onun önünü kesen CHP, Ankara'da Melih Gökçek'in kazanmasına yol açmıştı.

Üstelik çok kısa bir süre sonra SHP ile CHP, Deniz Baykal'ın genel başkanlığında birleştiler.

1994 yerel seçimlerinin üzerinden çok zaman geçti.

Arada yukarda anlattığıma benzer pek çok olay oldu.

Şimdi önümüzde yeniden bir yerel seçim var.

Sol yine bölük pörçük.

Oysa büyük kentlerdeki sosyal demokrat oy potansiyelinin (bu potansiyel sol partiler arasında bölünmediği takdirde) çağdaş bir adayın seçimi kazanmasına yeteceği biliniyor.

İzmir'de en güçlü aday Ahmet Priştina olarak görülüyor.

Onun karşısına Yüksel Çakmur gibi çok güçlü bir başka aday çıksaydı, sosyal demokrat oylar İzmir'de de bölünecek ve bu kent de sosyal demokratlar tarafından yitirilecekti.

Çakmur büyük bir basiretle, oyları bölmemek için adaylığı kabul etmeyeceğini ilan etti.

Bu basireti ve özverisi ilerde mutlaka anımsanacaktır.

Ankara'da ise sosyal demokrasinin güçlü adayı Murat Karayalçın olarak görülüyor.

CHP'den beklenen Karayalçın'a destek vermektir.

Yoksa başkent, hiç layık olmadığı bir yönetimi, yeniden iş başına getirecektir.

Politikacıların tarihten ders almadıklarını ve egolarını yenemediklerini biliyorum.

Ama yine de geçmişi bir anımsatayım ve gelecekte olacaklara biraz da olsa ışık tutmaya çalışayım dedim.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional