Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

"PAZARLIK" VE KUZEY IRAK'TAKİ KÜRTLER KONUSUNDA İSMET PAŞA ÖRNEĞİ

 

Sevgili okurlarım, Yirminci Yüzyıl, Dünya'nın iki kez yeniden biçimlenmesine tanık oldu.

İlk biçimlendirme Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıktı.

Bu savaştan sonra Osmanlı İmparatorluğu çökmüş, Batılıların Anadolu'yu bölme ve paylaşma planlarına karşı Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde ayaklanan Anadolu halkı Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştu.

İkinci Dünya Savaşı aslında Dünya'nın ikinci kez yeniden biçimlendirilmesi savaşıydı.

Bu savaş bittiğinde Soğuk Savaş başlamış ve yepyeni bir Dünya ortaya çıkmıştı.

Sovyetler Birliği çöktükten ve Soğuk Savaş bittikten sonra Dünyamız Yirmibirinci Yüzyılın başında bir yeniden biçimlenme aşamasında.

Türkiye aynen Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sırasında olduğu gibi, bu gün de bu yeniden biçimlendirilme aşamasında çeşitli baskılarla karşı karşıya.

Önümüzdeki seçenekleri değerlendirmek açısından, geçtiğimiz kriz dönemlerinde neler yapılmış olduğunu anımsamakta yarar var.

Önce daha yakın bir tarihe, Türkiye'nin başarıyla dışında kaldığı İkinci Dünya Savaşı'na bakalım:

28 Kasım 1943'de Tahran'da bir araya gelen Churchill, Roosevelt ve Stalin Türkiye'nin savaşa girmesi konusunda zorlanması için karara vardılar.

Bu kararlar Churchill ve Roosevelt tarafından, 2 Aralık 1943'de Kahire'de İsmet İnönü'ye tebliğ edildi:

Türkiye'nin Şubat 1944'de savaşa katılması, hava sahasını da ABD ve İngiliz hava filolarına açması istendi.

İnönü ilke olarak müttefiklerin yanında savaşa katılmaya karşı olmadığını, ama ordunun donanımının yetersiz olduğunu, ayrıca savaş sonrası siyasal durumun belirsizlik taşıdığını, ordunun gereksinmeleri karşılanmadan ve savaş sonrası siyasal durum tartışılmadan bu savaşa giremeyeceklerini belirtti.

Sonuç, bildiğiniz gibi Türkiye'nin savaş dışında kalması biçiminde ortaya çıktı.

Şimdi daha eski bir tarihe, Birinci Dünya Savaşı sonrası toplanan Lozan konferansındaki Musul tartışmalarına (ve dolayısıyla) Kuzey Irak'taki Kürt Devleti konusuna bakalım:

Bakın İsmet Paşa Lozan'da neler diyor:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Türklerin olduğu kadar Kürtlerin de Hükümetidir; çünkü, Kürtlerin gerçek ve meşru temsilcileri Millet Meclisi'ne girmiştir ve Türklerin temsilcileriyle aynı ölçüde ülkenin Hükümetine ve Yönetime katılmaktadırlar."

"Kürtler Türkiye'de her zaman yurttaşlık haklarından yararlanmışlardır, siyasal ve sosyal bakımlardan her zaman işbirliği yaptıkları Türk Hükümetini hiçbir zaman yabancı bir hükümet saymamışlardır."

"Musul Kürtleri için olduğu kadar, Anadolu'nun öteki yerlerindeki Kürtler için de geçerli olan bu düşünceler, Musul Vilayetinin doğu kesiminde oturanlara dört yıldan beri söz verilen yalancı özerkliğin, kendilerine neden hiç çekici görünmediğini ve gerçekte sömürge yönetimi altına alınmış bir halk durumuna düşürülmüş insanların kaderine ortak olmayı kabul etmeye onları neden inandıramadığını açıklamaktadır."

İşin ilginç yanı İsmet Paşa yörede oylama yapılmasını istemekte, ama İngilizler bu öneriye karşı çıkmaktadırlar.

Sonunda plebisit (halkoylaması) önerisi kabul edilmez, yöredeki Kürtlerin oylarına başvurulmaz, Kerkük ve Musul sorunu Milletler Cemiyeti'ne bırakılır ve hemen ardından Türkiye'de Kürt kardeşlerimizin ayaklanmaları başlar.

Bir de ayrıntı: Amerikan heyeti Lozan'da Musul konusunda bir muhtıra vererek bölgedeki petrol kaynakları konusunda kendilerinin de hakları olduğunu tutanaklara geçirtmiştir.

Türkiye'deki ve Türkiye dışındaki Kürt kardeşlerimiz, hiç kuşkusuz İsmet Paşa'nın kendilerine geçmişte gösterdiği güveni ve saygıyı bu gün de hepimizden görmektedirler ve göreceklerdir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional