Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

UĞUR'LA BODRUM'DA BULUŞTUK

 

Uğur Mumcu on yıldır yaşamını insanların beyinlerinde ve kalplerinde sürdürüyor.

Onun fiziksel varlığı çoktan toprak oldu.

Ama ruhu, duygu ve düşünce evreninde sonsuzluğa erişti.

Yurt sevgisi, gerçeğin peşinde koşma azmi başka insanlara rehber oluyor, onların ruhlarıyla bütünleşerek hem sinerji yaratıyor hem de ölümsüzleşiyor.

* * *

Uğur, dostlarını, ülkesini hiç terk etmedi.

Tam tersine, ölümlü varlığının sonsuzluğa kavuşmasından sonra kişiliği, gücünü arttırarak sürdürdü etkisini.

Asil eşi Güldal Mumcu'nun öncülüğünde kurulan Uğur Mumcu Vakfı (um:ag) bu gerçeğin önemli araçlarından biri.

* * *

Ülkemiz 1970-1980 arası bir terör dalgasının, 1990'dan bugüne kadar da bir başka terör çılgınlığının pençesine düştü.

1970-1980 arası aşırı milliyetçi, ırkçı terör pek çok değerli can aldı.

İşte Orhan Yavuz, işte Doğan Öz, işte Bedrettin Cömert, işte Bedri Karafakioğlu, işte Abdi İpekçi, işte Ümit Doğanay, işte Cavit Orhan Tütengil, işte Ümit Kaftancıoğlu.

Derken 1990'dan bugüne kadar yeni bir terör dalgası, aşırı dinci, şeriatçı terör başka değerli canlar aldı:

İşte Çetin Emeç, işte Turan Dursun, işte Bahriye Üçok, işte Uğur Mumcu, İşte Ahmet Taner Kışlalı, işte Necip Hablemitoğlu.

Her iki terör dalgasının ardında da Soğuk Savaş koşullanmaları vardı:

Birinci terör dalgası, sağ-sol kavgası olarak sunuldu topluma (Solun da bunda büyük suçu vardı tabii).

İkinci terör dalgası ise Sovyetler'in yıkıldığı, yani Soğuk Savaş'ın bittiği döneme denk gelmekle birlikte, "komünizmle mücadele" adı altında devlete de sızan şeriatçı güçlerin "anakronik" (tarih içinde yanlış yerde olan), cinayetlerinden oluşuyordu.

Ne yazık ki bu "ikinci terör dalgası" döneminin kapandığını şu an için söylemek olanaklı değil.

* * *

Bu yıl Uğur Mumcu'yu anmak için düzenlenen törenlerin en anlamlı ve kapsamlı olanlarından biri Bodrum'da gerçekleşti.

Dostlarım Sezgin ve Ertin Akgüç'ün aracılığıyla katıldığım anma günü bana Bodrum'un "televole kültürü" dışındaki gerçek yüzünü bir kez daha anımsattı:

Özellikle yaz aylarında medyadaki yozlaşmanın ana mekanlarından biri olan Bodrum, hiç de ekranlara yansıdığı gibi yozlaşmış bir yer, yozlaşmış ilişkilerinden oluşan bir toplum değil.

Tam tersine apaydınlık kişilerin öncülük ettiği ve oluşturduğu, çağdaş ve demokrat ilişkilere doğru büyük atılımlar gerçekleştirmiş bir kırsal alan.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şubesi, yüzü aşkın burslu öğrenci okutuyor.

Bir bölümü ile tanışma ve yüz yüze konuşma olanağı bulduğum bu gençler gerçekten "geleceğimizin umutları".

Dernek Başkanı, Bodrum'un yerlisi bir öğretmen: Hatice Yücel.

Tüm yaşamını bitmez tükenmez bir enerjiyle gençliğe ve çağdaşlığa adamış bir eğitimci.

Girit kökenli Belediye Başkanı Mazlum Ağan, bir yandan Derneğin etkinliklerine destek veriyor, öte yandan CHP'li olduğu için merkezden bir türlü gelmeyen yardımlara karşın, bölge için yepyeni projeler üretiyor.

İşte Uğur Mumcu'yu Bodrum'da böyle bir ortam içinde, onun da çok sevdiği, güvendiği gençler ve çağdaş demokratlığı yaşam biçimi olarak kabul etmiş aydınlarla birlikte andık.

Ruhu şad olsun.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional