Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

PROF. JUSTIN McCARTHY TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ İÇİN NE DİYOR

 

Kısa adı ATAA, İngilizce ismi Assembly of Turkish American Associations olan Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Türk Amerikan Dernekleri Topluluğu 12-14 Aralık 2002 tarihinde Washington'da 23'üncü yıllık toplantısını yaptı.

Bu toplantı dolayısıyla Türkiye'den ve Amerika'da çağrılan uzmanlar Türkiye'nin çeşitli sorunlarını enine boyuna tartışma olanağı buldular.

ATAA'nın görevi devreden başkanı Orhan Kaymakçalan, görevi devralan başkanı ise Ercüment Kılıç.

Yönetim kurulunda, Erkut Gömülü gibi yıllardır Türkiye'yi kültürel ve toplumsal açıdan Amerika'da başarıyla temsil eden pek çok kişi var.

Tabii Amerika'daki Türk kuruluşlarını anınca, onları biraraya getiren, Amerikan kamuoyunu oluşturma ve siyaseti etkileme faaliyetleri anlamına gelen "lobicilik" alanında bir varlık göstermelerine öncülük eden değerli büyükelçi (şimdi CHP milletvekili) Şükrü Elekdağ'ı anımsamamak olanaksız.

Şükru Elekdağ'ın Washington büyükelçiliği sırasında attığı tohumlar iyice yeşermiş, ATAA bu yıl gerçekten çok kapsamlı bir sempozyum düzenlemiş.

Bu sempozyum dolayısıyla sadece değerli uzmanları dinlemek ve onlarla tartışmak değil, aynı zamanda Amerika'daki başarılı Türk kökenli Amerikalıları da tanımak fırsatını buluyor insan.

Sizlere oturumların konu başlıklarını aktarırsam ne denli önmeli sorunların ele alındığını derhal göreceksiniz:

"11 Eylül 2001'den Bir Yıl Sonra Türk-Amerikan İlişkileri."

"Amerikan Yönetimi Temsilcileri Tarafından Yapılan Güncel Sorunlar Üzerine Açıklamalar." (Sadece üyelerin katılımına açık.)

"Güvenliği ve Terörizm Tehdidini Yeniden Düşünmek."

"11 Eylül'den Sonra Demokrasiyi ve İslam'ı Yeniden Değerlendirmek".

"Seçim Sonrası Türkiye'deki Görünüm."

"Türkiye ve AB: Bundan Sonra Ne Olacak?"

"Çok Kültürlü Bir Toplumda Kültürel Kimlik Arayışı."

Amerikalı ve Türk uzmanların yanında Türkiye'nin Washington Büyükelçisi O. Faruk Loğoğlu'nun mükemmel konuşmalarıyla da renklenen toplantının bir oturumunda ünlü tarihci Prof. Justin McCarthy çok ilginç bir konuşma yaptı.

Türkiye'nin dünyadaki genel durumuna ve Avrupa Birliği ile olan ilişkilerine değinen Prof. McCarthy konuşmasında Batı'nın Türkiye'ye karşı davranışını iki kelime ile özetledi:

Önyargı ve cehalet.

Tabii bu tezini, Batı'lı bir bilim insanı soğukkanlılığı ile tarihten ve günümüzden örnekler vererek anlattı.

Söylediklerini Türk kökenli bir bilim insanı ya da bir politikacı anlatsa hiç kuşkusuz bu denli etkili olamazdı; çünkü herkes taraflı bir görüş dinlediğini düşünürdü.

Ama Prof. McCarthy, büyük bir cesaretle, Batı'nın tüm medyası, politikacıları ve kamuoyu ile birlikte Türkiye'ye karşı önyargılı olduğunu ve bu önyargının ardında da derin bir cehaletin yattığını açıkladı.

İnsan onu dinlerken Türkiye'nin dünyada ne denli yalnız ve ne denli kuşatılmış bir durumda olduğunu bir kez daha dehşetle farkediyor.

Justin McCarthy konuşmasını dayandırdığı "önyargı ve cehalet" eksenini Türkiye-AB ilişkilerinin çözümlenmesinde de kullandı doğal olarak.

Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerinde McCarthy'nin çok iyimser olmadığı anlaşılıyor.

Olaylara, Prof. McCarthy'in açısından bakınca, Kıbrıs dahil, pek çok sorunun bir türlü çözülememesinin nedeni daha açık seçik bir biçimde ortaya çıkıyor.

Bu arada toplantı boyunca Irak konusunda aldığım bir izlenimi de okurlarıma aktarmak isterim:

Amerikalılar Irak savaşının "üstün teknolojiye dayalı bir savaş" olacağını ve "çok kısa" süreceğini söylüyorlar.

Amerika Irak'a saldırmakta kararlı görünüyor.

Yine de dilerim Türkiye ağırlığını barıştan yana koyar ve bölgedeki gelişmeler son dakikada mucizevi bir uzlaşmaya yol açar.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional