Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

İNTİHARLAR VE FUTBOLDA ŞİDDET

 

Değerli okurlarım, son günlerde çok önemli iki olay toplumumuzu yeniden sarstı.

Bunlardan biri bu kez İstanbul'da yaşanan bir genç kızımızın intiharı, öteki ise bu defa Trabzon'da ortaya çıkan tribün şiddetiydi.

Dikkat ederseniz, her iki olay için de "bu kez" ifadesini kullandım, çünkü, biri İstanbul'da öteki Trabzon'da yaşanan her iki olay da ülkemiz için ilk değildi.

Dilerim her ikisi de "son" olur.

Ama birazdan açıklayacağım nedenle, her iki konudaki sorunların da sona ereceği konusunda iyimser değilim.

Çünkü her iki sorunun temelinde de hemen düzeltilemeyecek çok önemli bir başka çarpıklık yatıyor.

Genç kızlarımızın intiharları, İstanbul'da daha önce de yaşanmış, ayrıca Batman'da da dikkati çekecek bir sayıya erişmiş olduğu için toplumun gündemine gelmişti.

"Taraftar şiddeti" ya da yabancı dilden alınan bir sözcük ile söylenen biçimiyle "Holigan (serseri izleyici) şiddeti" ise gerek yabancı takımlarla Türk takımlarının yaptığı maçlarda, gerekse, futbol takımlarımızın birbirleriyle yaptığı karşılaşmalarda, pek çok kez, üstelik de çok üzücü ölüm olaylarıyla birlikte yaşanmıştı.

İntiharlardan sonra da, futboldaki şiddet olayları sonrasında da her kafadan bir ses çıktı.

Futboldaki şiddet, klüplerin beslediği amigolara, hemşehrilik bilincine, toplumun içindeki genel şiddet eğilimlerine ve kimi zaman da güvenlik güçlerinin yetersizliklerine bağlandı.

Medya da bu şiddete zemin hazırlamakla suçlandı.

Aslında bu iddiaların hemen hepsinin bir haklılık payı vardı.

İntiharlar konusunda ise Batman'da genç kızlarımızın üzerindeki toplumsal baskılardan, İstanbul'da ne olduğu pek bilinmeyen bir "Satanist" kültürü ile bir FRP (Fantasy Role Playing) adlı bilgisayar oyunundan söz edildi.

Polis İstanbul'da Satanist avına çıktı.

Uzmanlar çeşitli gazetelerde ve televizyon kanallarında düşüncelerini söylediler.

Medyada intiharlar konusunda yapılan yorumların bir bölümü sadece yüzeysel olmakla kalmadı, ayrıca işin kolaycılığına da kaçarak büyük bir yanlışa sürüklendi ve suçu belli gençlerin ya da bazı eğitim kurumlarının üzerine atmaya çalıştı.

Oysa her iki sorun da yani futboldaki şiddet de, intiharlar da ne belli bir kentimizin ya da belli bir takımımızın, ne de bir kaç gencimizin yahut bir-iki okulumuzun suçlanmasıyla çözülebilir.

Her iki olayın da temelinde çok daha karmaşık etkenler vardır.

Şimdi önce sizi şaşırtacak bir yargıyla olayların temeline inmeye çalışayım:

Her iki olay zincirinin de , yani intiharların da futbol izleyicisi şiddetinin de temelinde yatan neden aynıdır.

Biz buna Anomi deriz.

Anomi, özellikle topumların hızlı değişme zamanlarında ortaya çıkan çok özel bir toplumsal bunalımın adıdır.

Kısaca kuralsızlık anlamına gelir ama basit bir kuralsızlık durumundan çok daha derin özellikler taşır.

En önemli özelliği, bireyin, içinde yaşadığı toplumun liderlerine ve meşru yükselme yollarına karşı güvenini yitirmesi, kendi amaçlarıyla bu amaçları gerçekleştirmek için kullanılacak olan meşru kanallar arasındaki bağa olan inancını kaybetmesidir.

Kısaca anomi, bireyin toplumsal bağlarının koptuğu bir bunalım durumudur.

Biz toplumbilimciler olarak Durkheim'den beri biliyoruz ki, genetik anlamdaki dengesizliklere ek olarak intiharlar konusundaki en önemli çevresel öge, bireyin toplumla bağlarının kopmasıdır.

Yani anomi durumu, intiharı tetikleyen en önemli çevresel ögedir.

Aynı neden-sonuç ilişkisi, toplumsal ve bireysel şiddet açısından da geçerlidir.

Toplumun değerlerine, meşru yollarına, liderlerine güvenini yitirmiş olan bireyler ve gruplar şiddete yönelirler.

Anomi, doğrudan doğruya şiddeti besler.

Bu teşhisten sonra soru şu:

İntiharlar ve futboldaki izleyici şiddeti nasıl önlenir?

Haftaya.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional