Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

 

TARİHTE ERİVAN'DA NELER OLMUŞTU

 

 

 

Geçen hafta anlatmaya başladığım Erivan'ın tarihsel serüvenini 1827'de Rus egemenliğine geçtiği noktada bırakmıştım.

Bakın 1827'den sonra neler neler oluyor:

1828 Mart ayında Erivan Hanlığı, Nahçıvan ile birlikte, Rus Çarının özel bir fermanı ile, Ermeni eyaleti olarak ilan ediliyor.

1829 yılı Eylül Ayında geçici olarak kurulan Rus askeri yönetiminin merkezi yapılıyor.

1850'de Ruslar, merkezi Erivan olmak üzere, Erivan, Nahcıvan, Gümrü, Yeni Bayezid ve Ordubad kazalarından, yeni Erivan Vilayeti'ni oluşturuyorlar.

Erivan Vilayetinin başında bir askeri vali bulunuyordu.

Vali yardımcısı ve öteki yüksek Rus memurlarından oluşan bir vilayet meclisinin yanında yine yüksek Rus memurlarından oluşan bir vilayet mahkemesi ve bunların yanında müslümanlar için, yerel Şeyhülislamın başkanlığında bir şer'i meclisi vardı.

1868'de Erivan Vilayeti, Erivan, Gümrü, Nahcıvan, Yeni-Bayezid, Sürmeli, Daralagez ve Eçmiyadzin olarak yedi kazaya ayrıldı.

Erivan Vilayeti'nin yüzölçümü 27.366 kilometrekare, çoğunluğu müslüman olan nüfusu ise 667.000 kişiydi.

Erivan Kazası'nın ise, yüzölçümü 3.116 kilometrekare, nüfusu 112.922 kişiydi.

Kaza merkezi olan Erivan kentinin nüfusu da 15.000 kişiydi.

1897 yılı nüfus sayımına göre Erivan Kazası'nın nüfusu 127.072 kişiydi.

Ermenilerin oranı % 37'ydi. Süryaniler % 1, Ruslar ise onbinde 5 oranındaydılar.

Erivan kentinin nüfusu ise 1897 yılında 29.000 kişiye ulaşmıştı.

Bu nüfusun % 52'si Türk'tü.

Bu oran 1905 yılından itibaren, Ermeni terörü sonunda sürekli olarak azalmış, bu nedenle kentin nüfusu da Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar ciddi bir artış göstermemiştir.

Birinci Dünya Savaşı'ndaki muharebeler, çete savaşları ve Sovyet Devrimi sırasında Rus kuvvetlerinin boşalttıkları yerleri işgal etmeye çalışan Ermeni kuvvetlerinin saldırıları sonunda, bölgedeki Türk nüfusu sürekli olarak eri(til)miştir.

1918 yılı Nisan ayında Rusya'dan ayrılan Güney Kafkasya, bir ay sonra, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan'dan oluşan 3 bağımsız cumhuriyete dönüştü.

Erivan, bu süreçte Ermenistan'a dahil oldu.

Rusya'daki devrim karışıklıkları sırasında Osmanlı orduları bir süre Erivan Vilayetini de işgal etmişler fakat 1918'de Mondros ateşkes'i ile buraları boşaltmışlardı.

Erivan Vilayeti'ndeki Türkler bir süre, merkezi Nahcivan'da bulunan Aras-Türk Cumhuriyeti ve Güneybatı Kafkasya Türk Cumhuriyeti ile birlikte direnmişler, fakat sonunda Ermeni saldırılarına dayanamayarak bulunduları bölgelerden kaçmışlardır.

1920'de Kazım Karabekir komutasındaki Büyük Millet Meclisi orduları Kars ve Gümrü'yü alıp, Ermenilerle 2 Aralık'ta Gümrü andlaşması imzalanınca, Erivan Türklerinin mübadele yoluyla Türkiye'ye gitmelerine izin verilmiştir.

Bu andlaşmanın onuncu maddesi ile Ermenistan, Sevr andlaşması ile Doğu Anadolu'da kendisine verilen topraklardan da vazgeçiyordu.

18'inci maddeye göre Gümrü andlaşması TBMM ve Ermenistan Taşnak hükümetlerince onaylanacaktı.

Ama andlaşmanın imzasından bir gün sonra Ermenistan Kızılordu'nun denetimine girdi.

Sonunda 16 Mart 1921'de imzalanan Sovyet-Türk Moskova andlaşması ile Ermenistan ile Türkiye arasındaki bugünkü sınır saptanarak, Erivan Vilayeti'nin Sürmeli kazası Türkiye'ye, Nahcivan, Ordubad (bütünüyle), Şarur ve Daralgez (kısmen) Azerbaycan'a verildi ve Erivan şehri, Ermenistan'ın başkenti oldu.

Bu durum 13 Ekim 1921'de Ermenistan, Azerbaycan ve Göristan Sovyet hükümetleriyle imzalanan Kars andlaşması ile de onaylandı.

Bütün bu olaylardan sonra 1932 yılında Erivan kenti'nin 100.000'i aşan nüfusu içinde Türkler % 6.3'e düştüler.

Şimdi ben bütün bunları niye anlattım?

Bugünü anlamanın yolu tarihi bilmekten geçer de ondan!

 


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional