Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
ALMANYA'DA NELER OLUYOR
Münster-Frankfurt: 11 Eylül terörü, tüm dünyayı derinden sarstı.
Hiç kuşkusuz, 2,5 milyon Türk asıllı müslüman göçmenin yaşadığı Almanya bu olaydan en çok etkilenen ülkelerin başında geliyor.
Almanya'nın bugüne kadar radikal siyasal İslam örgütlerine hoşgörü ile baktığı bilinen bir gerçekti.
Ele aldığı konuları büyük bir titizlikle zaman içinde de izleyen Hikmet Çetinkaya 13 Aralık günü Cumhuriyet'teki köşesinde şöyle yazıyordu:
"Almanya Anayasası'nı Koruma Örgütü'nün 2001 yılı raporlarında İslam Toplumu Örgütü'nün El Kaide, Lübnan Hizbullahı ve Mısır'daki Müslüman Kardeşler Örgütü'yle de ilişkisi olduğu belirtilmişti...
Her şey 11 Eylül'de New York'ta İkiz Kuleler'in, Washington'da Pentagon'un vurulmasıyla değişti!..
11 Eylül terörünü gerçekleştirenlerin daha önce Almanya'da eğitim gördükleri saptandı. ABD bu konuda Almanya'yı uyardı. Alman hükümeti de baskı üzerine harekete geçti...
Almanya için tek sıkıntı şuydu:
Dinci örgütlerin Alman bankalarında milyarlarca markı vardı; markları çekip İsviçre bankalarına yatırmaları durumunda ne yapacaklardı?
Almanya'da yaklaşık 23 yıldır örgütlenen radikal İslamcı gruplar, 'kültür merkezleri' açarak, Müslümanlardan bağış toplayarak ekonomik olarak güçlendiler...
İslam kültür merkezleri, Hıristiyan toplumlarında kiliselerin üstlendiği sosyal işlevleri yerine getireceklerdi!..
1979 yılında Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Johannes Rau , radikal dinci örgütlenmeyi destekleyenlerden birisiydi...
Kaplancılar, Süleymancılar, Nurcular ve diğerleri bu destekle palazlanıp bugünlere geldiler...
31 Ağustos 1981'de Berlin'de İslam Federasyonu kuruldu....
Ürdünlü Derduh Marashde , Pakistanlı İkram A. Ghouri, Türk Nail Dura, Eşref Avcı, Yahya Tel, Yakup Taşçı, Zekeriya Bina kurucular arasındaydı...
Aynı yıl Cemalettin Kaplan, laik, demokratik Cumhuriyete karşı Almanya'da harekete geçiyor, cihat ilan ediyordu...
Özetlersek, Almanya yıllarca radikal dinci örgütlenmeye kucak açtı!..
Eh, 11 Eylül 2001 sonrasında uyandı!.. Geç kalmadı mı?"
İşte Almanya'nın radikal siyasal İslam'la flörtünün kısa öyküsü böyle.
Şimdi birdenbire uyanan Almanya Kaplancılar'ın etkinliklerini yasaklıyor.
Münster'de Nuray Örge'nin, Frankfurt'ta da İsmail Erşan'ın düzenlediği toplantılarda, hem küreselleşmeyi, hem de küresel terör karşısında Türkiye'nin ve Almanya'nın durumunu konuşuyoruz.
Her iki toplantı da planlanandan çok daha uzun sürüyor.
Özellikle Frankfurt'taki toplantı beş saati aşıyor.
Almanya'daki Türk kökenliler dertli ve tedirgin.
Afganistan harekatının başladığı günlerde, santrallar gibi bazı kritik işletmelerdeki Türk işçiler hiç bir gerekçe gösterilmeden işyerlerine sokulmamışlar.
Öyle anlaşılıyor ki, Almanya, kendi beslediği ve geliştirdiği radikal siyasal İslamcı gruplardan artık korkmaya başlamış.
Ama bu korku Almanya'da yaşayan tüm Türk kökenli insanlara yönelirse, bundan yararlanacaklar sadece radikal siyasal dinciler olur.
Bu açıdan Almanya'nın soğukkakanlı bir biçimde davranması ve terörizme yataklık yapan radikal siyasal dinci gruplarla, kendi halindeki Türkler arasında kesin bir ayrım yapması gerekli.
Oralarda yaşayan Türk kökenli insanları oldukça kaygılı gördüm.
Bunların bir bölümü bütün yaşamları boyunca radikal siyasal dinci örgütlerle mücadele etmiş kişilerdi.
Dilerim Almanya, bugüne kadar siyasal radikal İslam'a hoşgörü göstererek yaptığı hatayı, bu kez de bütün Türk kökenli insanlara gereksiz bir baskı uygulayarak, ikinci bir yanlışla katmerli hale getirmez.
