Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

KRİZ DEGİL, YAPISAL DÖNÜŞÜM

 

Ne yazık ki Türkiye'de hala pek cok insan, şu anda içinde bulunduğumuz ekonomik ve siyasal durumu kriz diye nitelendirme hatasında ısrar ediyor.

Tabii bu durumu kriz diye nitelendirince, bunun geçici olduğu ve bir süre sonra bunalımdan kurtulacağımız inancı ve beklentisi yaygınlaşıyor.

Oysa gerçek durum bu beklentiden bir hayli farklı.

Artık ekonominin dengeleri daha düşük bir düzeyde yeniden oluşmak zorunda.

Nitekim biz farkında olsak da olmasak da bu dengeler böyle oluşuyor.

Daha az yiyeceğiz, daha çok üreteceğiz.

Bunun başka bir yolu yok.

Çünkü gerek iç gerekse dış kaynaklar tükendi.

Bu kaynaklar tükendiği gibi, eski yağma düzeninin de aynıyla devam etmesine artık olanak yok.

IMF bile geleneksel reçetlerine ek olarak, tüketimin kısılması sonucunda ortaya çıkan tasarrufun yatırıma dönüşmesi sırasındaki bankacılık sisteminde meydana gelen hortum kazalarını önleyici önlemler üzerinde ısrar ediyor.

Artık gerek banka sistemindeki, gerek mali sektörün öteki alanlarındaki gerekse medyadaki eski astronomik ücretlere de veda etmek gerek.

Çünkü artık nüfuz ticareti yoluyla, banka hortumlanması da, medyadaki gücün kullanılarak, siyasal baskı yoluyla haksız kazanç sağlanması da gittikçe denetim altına alınan ve şeffaflaşan ilişkiler çerçevesinde çok olanaklı değil.

Dövizin dalgalanmaya bırakılıp, reel faizlerin denetim altında tutulmaya çalışılması, Türkiye için doğru bir modeldir.

Çünkü ülke ekonomisi küreselleşme çerçevesinde dışa açıldığı için, fiziksel yatırım yapılmasının ön koşulları, ancak bu modelden geçmektedir.

Aynı biçimde, paradan para kazanma dönemi de reel faizlerin düşürülmesi yoluyla sona erdirilecektir.

Bütün sorun, döviz kurunun dalgalanmaya bırakılması sonuda ortaya çıkan ve yatırım için zorunlu olan ithalat kalemlerinin yaratacağı döviz gereksinmesinin zamanında karşılanması için gerekli olan fonların yaratılması, yani dış kredilerin sağlanmasıdır.

İşte IMF ile olan müzakereler bu noktada önem kazanmaktadır.

Bütün bu yapısal dönüşüm programının altında, Türkiye ekonomisinin artık iflas noktasına gelmiş olması yatmaktadır.

Bu noktadan sonra ya siyaset-bürokrasi-mafya-ticaret-medya-tarikat altıgeni, şeffaf bir ekonomik ve siyasal ilişkiler mekanizması çerçevesinde düzelecek, ya da Türkiye karanlıklar içine yuvarlanacaktır.

Türkiye'nin bu yolda, sırf bir kaç siyasetçinin ve hortumcu iş adamının cebini doldurması ya da İslamcı cemaatlerin zenginleşmesi adına yokolması kimsenin kabul edebileceği bir süreç değildir.

Yağma düzeni, en başta bugüne kadar bu düzenden yararlanmış olanların muhalefeti yoluyla düzelecektir.

Çünkü bunlar bile, ellerindekini koruyabilmek ve geliştirebilmek için artık şeffaf bir siyasetin ve şeffaf bir ekonominin gerekliliğini savunmak zorunda kalmışlardır.

Çünkü geminin batması ve hep birlikte yok oluş senaryosu gündeme gelmiştir.

Ben bugünkü medya patronlarıyla bugünkü siyasal kadroların bile bu gerçeği gördüklerine ve gereken yapısal reformların yapılmasında öncülük edeceklerine inanmak istiyorum.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional