Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 
NAMUSLU KUARTETE SAHİP ÇIKALIM

 
 




Biliyorsunuz "kuartet" dört müzisyenden yani dört çalgıdan oluşan müzik grubuna denir.

Bugün, dört namuslu insan, tesadüfen geldikleri makamlarda toplumun umudu haline geldi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer.

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan.

Bankalar Denetleme ve Düzenleme Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel.

RTÜK Başkanı Nuri Kayış.

Geçenlerde yazdığım bir yazıda, aslında bu dört insanın, Cumhuriyet Türkiyesi'nin normal yollarından geldiğini, devlet okullarının ürettiği kişiler olduğunu, toplumda onlar gibi daha yüzlerce, binlerce namuslu insan bulunduğunu, ama siyasal sistemin ve ona bağlı olarak bürokratik mekanizmaların namuslu insanları değil, genel olarak çıkarcı, üç kağıtçı, çeteci kişileri yükselttiğini vurgulamıştım.

Yine aynı yazıda, bu dört insanın, bulundukları makamlara, ya başka görevlerden kaydırılmak için getirildiklerini, ya da kendileri dışındaki oluşumların sonucunda ortaya çıkan tesadüflerle geldiklerini vurgulamıştım.

Yazımın sonunda da Türkiye'nin kurtuluşunun bu insanların, yani etkili ve yetkili makamlarda bulunan namuslu insanların sayısının artmasına bağlı olduğunu belirtmiştim.

Tabii böyle insanları bu makamlara getirecek ve bulundukları makamlarda etkili bir biçimde iş görmelerini sağlayacak bir siyasal sistem gerekli.

Oysa, yukarda da belirttiğim gibi bizim siyasal sistemimiz, bugünkü yozlamayı, siyaset-bürokrasi-ticaret-mafya-tarikat-medya altıgenini üreten mekanizmanın ta kendisi.

Üstelik bu insanlar da bulundukları makamlara "Türkiye'yi kurtarmaları" için değil bambaşka raslantılarla ve düşüncelerle getirilmişler.

Mevcut siyasal iktidarları üreten sistem yozlaşmış olduğu için, bu insanlar tam bir kuşatma altında görünüyor.

Nitekim, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yetkileri ve görev süresi hemen tartışmaya açıldı bile.

Zekeriya Temizel'in Başkanı olduğu Bankalar Denetleme ve Düzenleme Kurulu'nun üzerinde doğrudan içi boşaltılan yani soyulan bankalar ve bunların şirketleri ile ilgilenmek için altı bakandan oluşan bir siyasal komite oluşturuldu.

Nuri Kayış'ın, medyadaki mülkiyet sahipliği ve promosyon uygulamaları konularındaki çarpıklık uyarıları zaten basında ve televizyonlarda (Cumhuriyet Gazetesi dışında) hiç yer bulmuyor.

Üstelik RTÜK yasasını değiştirme çabaları uzun süredir Meclis gündemini işgal ediyor.

Bakalım Sadettin Tantan'ın çevresi nasıl kuşatılacak?

Uğur Mumcu hayatta olsaydı o keskin kalemiyle, "Uyan ey halkım, bu insanlara sahip çık" diye etkili bir kampanya başlatmıştı bile.

Tabii benim halkım, hâlâ tarım toplumundaki "köle-köylü rehavetinden" uyanamadığı, ve endüstri toplumunun yarattığı "bilinçli vatandaş ve seçmen" kimliğine kavuşamadığı için ben bu çağrıyı halkım adına sivil toplum örgütlerine yapıyorum:

Barolar Birliği, Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği, Tabibler Odası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TÜSİAD, TÜRK-İŞ, DİSK, uyanın, bu insanlara sahip çıkın.

Bu üst kuruluşların altlarındaki asıl örgüt birimleri, tüm meslek odaları, tüm ticaret ve sanayi odaları, tüm işveren ve işçi kuruluşları, her türlü sendikalar, Çağdaş Yaşamı Destekleme ve Atatürkçü Düşünce Dernekleri, demokrasiye gönül vermiş olan ve "temiz toplumu özleyen" bütün kuruluşlar, uyanın ve bu insanlara sahip çıkın.

Uluslararası konjonktür de, soğuk savaşın başladığı 1945 yılından beri ilk kez, "temiz toplum-temiz siyaset" ilkesine destek veren bir oluşum içinde.

Ulusal uyanış ile uluslararası konjonktürün bu buluşmasını, bu dört insanın yaşamlarını etkileyen raslantılarla birlikte, ulusal bir kader değişikliğine taşıyalım.

21'inci Yüzyıl Türkiye'sine yakışan da budur.
 
 
 
 
 
 


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional