Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
BÜYÜK SERMAYENİN GÜZEL YÜZÜ
İstanbul, Şakir Eczacıbaşı'nın yönetiminde, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın düzenlediği film, tiyatro ve müzik festivallerinin güzelliklerini ard arda yaşarken, Enis Batur'un yeni şiir kitabı Kanat Hareketleri de, Altıkırkbeş Yayınları tarafından yayımlandı.
Değerli eleştirmen Mehmet H. Doğan, (sakın RTÜK üyesi H. Mehmet Doğan ile karıştırmayın) Batur'un 1993-1999 arası lirik şiirlerini topladığı bu kitap için, "Enis Batur, sevdiğim şiir kitaplarına bir başkasını eklemiş oldu Kanat Hareketleri ile." diyor.(Cumhuriyet, 24 Mayıs 2000).
Bence Enis Batur çok iyi bir şair ve çok iyi bir denemecidir.
Ama bugün onun ne şair ne de denemeci kimliği üzerinde duracağım.
Bugün üzerinde durmak istediğim nokta, bir kültür adamının sanat ve kültüre saygılı bir sermaye grubunu arkasına aldığı zaman topluma kazandırdıkları.
Bazen tek bir adam, doğru zamanda ve doğru yerde bulunduğunda, gerçekten Türkiye için "mucize" sayılabilecek işler başarılabiliyor.
Genellikle bu buluşma, yani yetenekli, dürüst, birikimli ve çalışkan bir insanla, kaynakların buluşması, "devlet" aygıtının içinde oluşur. Bir genel müdür, bir müsteşar, bir bakan, bazan inanılmaz işler başarır.
Türkiye geliştikçe, özellikle Atatürk'ün attığı çağdaş temeller üzerinde serpilen "büyük sermaye" de, yetenekli, dürüst, çalışkan ve birikimli insanların olumlu işler için kullanabildikleri bir kaynak haline geldi.
Örnek, Nejat Eczacıbaşı'nın kurduğu ve Şakir Eczacıbaşı'nın, başta Eczacıbaşı Grubu olmak kaydıyla büyük sermaye şirketlerinin desteğiyle sürdürdüğü İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın, İstanbul Festivalleri. (Tiyatro Festivali çerçevesinde Pina Bauch'un yapıtını görmediyseniz çok şey kaçırdınız):
Örnek, bugünlerde Topkapı Sarayı'nda İş Bankası'nın desteklediği Padişah Portreleri Sergisi.
Enis Batur, gerçek bir aydın özelliği ile, kültür ve sanat hizmetleri açısından zaten çok başarılı bir geleneğe sahip olan Yapı ve Kredi Bankası ile işbirliği yapalı beri, gerek kültür ve sanat etkinlikleri, gerekse kültür ve sanat yapıtları açısından çok önemli işler başardı.
Yapı-Kredi Bankası'nın kültür ve sanat hizmetleri artık her aydının, her okur-yazar kişinin günlük yaşamına iyce nüfuz etmiş durumda.
Örneğin, benim bugünlerde, TRT'ye yaptığım "Yüzyıl Senfonisi" belgeselinde en çok yararlandığımız kaynaklardan biri, Cumhuriyet'in 75 Yılı Ansiklopedisi.
Yapı-Kredi'nin yayımladığı tek ansiklopedi de bu değil. Osmanlılar Ansiklopedisi ve Türk Plastik Sanatçıları adlı yapıtlar, önemli başvuru kitapları olarak pek çok evin kütüphanesini süslüyor.
Aslında Yapı-Kredi Yayınları'ndan çıkan, şiirden resme, bilimden, edebiyata ve felsefeye, telif ve tercüme 900'dan fazla kitap, Cogito, Sanat Dünyamız ve Kitap-lık dergileriyle birlikte, başlı başına bir bir kütüphane oluşturuyor.
Ayrıca Sermet Çifter Kütüphanesi, Kazım Taşken Sanat Galerisi ve Vedat Nedim Tör Müzesi'nde açılan sergiler, sadece plastik sanatlar alanında değil, arkeolojiden edebiyata, tarihten günümüze hemen hemen kültürün bütün alanlarında, birikimimize özgün katkılar yaptı ve yapıyor.
"Salı Toplantıları" adı altında gerçekleştirilen etkinlerde ise, Türkiye'nin pek çok aydını, ülkenin kültür, sanat ve edebiyat konularını enine-boyuna tartışmışlar yıllarca.
Ayrıca Ulusalararası Leyla Gencer Şan Yarışması gibi müziğimize gerçekten büyük katkılarda bulunan bir etkinlik, ve Yapı Kredi Sanat Festivali olarak, İstanbul'un kültür ve sanat yaşamına renk katan bir şenlik de Yapı-Kredi'in geleneksel programları arasına girmiş.
Enis Batur'un şair, yazar ve yönetici kimliğinde, Eczacıbaşı Grubu'ndan, Yapı-Kredi Bankası'na, İş Bankası'ndan Koç ve Sabancı Gruplarına kadar, kültür ve sanata destek veren bütün büyük sermaye kuruluşlarını tebrik ediyorum.
