Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYANIN GÖZÜNDEN KAÇAN

ÇOK ÖNEMLİ BİR TOPLANTI

 

Geçtiğimiz Cuma günü ayın 31'inde İstanbul'da çok önemli bir toplantı yapıldı ve NTV hariç, ne gazeteler ne de televizyonlar yakalayabildiler bu toplantıyı.

Toplantıyı Avrupa Gazetecilik Merkezi adlı örgüt düzenlemişti.

Toplantı Avrupa Birliği'nin Türkiye ile Büyümesi adını taşıyordu.

Önce hemen belirteyim ki, toplantıya dinleyici olarak katılanlar, bence, konuşmacı olarak katılanlardan daha önemliydi.

İşin ilginç yanı, bütün dinleyiciler, yani bütün gazeteciler, paralarını ceplerinden ödeyerek gelmişlerdi.

Bakın hangi kentlerdeki hangi gazeteler, aralarında Yazı İşleri Müdür Yardımcısı düzeyine dek önemli kişiler olan temsilcilerini yollamışlardı:

Stokholm'den Dagens Nyheter, Madrid'den El Pais, Lozan'dan 24 Heures, Zürih'ten Neue Zürcher Zeitung, Frankfurt'tan Frankfurter Allgemeine Zeitung, Brüksel'den Aftenposten, Viyana'dan Kurier, Amsterdam'dan De Volkskrant, Reykavik'ten Morgunbladid, İrlanda'dan Irısh Times.

Bütün bu katılımcılar altı konuşmacıyı dinlemek ve soru sorup, yorum yaparak Türkiye-AB ilişkilerini hem öğrenmek hem de konuya katkıda bulunmak için gelmişlerdi.

Toplantıyı Avrupa Gazetecilik Merkezi adına gazeteci Bettina Hausmann ile NTV'nin Brüksel muhabiri Güldener Sonumut örgütlemişlerdi, kimseden (yani özellikle Türk resmi makamlarından) tek kuruş yardım almadan.

Sonumut, Türkiye-AB ilişkileri konusunda çok güzel bir açılış konuşması yaptı.

AB'nin Türkiye Takımı Başkanı Erik van der Linden, ilişileri ve sorunları AB açısından anlattı ve yorumladı.

AB'nin Kıbrıs Takımı Başkanı, Leopold Maurer, Kıbrıs sorunu açısından çok kapsamlı bir bildiri sundu.

NATO'nun Planlama Bölümü'nden James Appathurai, AB-NATO ilişkilerini ve bu ilişkiler çerçevesinde Türkiye'nin durumunu ayrıntılı bir çözümledi.

Dışişleri Bakanlığı Avrupa Genel Müdür Yardımcısı Nezihi Özkaya, konuyu Türkiye açısından çok güzel anlattı ve Türkiye'nin tezlerini, özellikle sorular bölümünde, mükemmel bir biçimde savundu.

Ben de AB yolunda, Türkiye'nin önündeki toplumsal ve siyasal sorunlar konusunda elimden geldiğince gerçekçi bir değerlendirme yapmaya çalıştım.

Her bir sunuştan sonra, sorular soruldu, uzun uzun tartışmalar ve yorumlar yapıldı.

Ayrıca grup, öğlen yemeğinde Pekin Baran başkanlığındaki TÜSİAD temsilcileriyle biraraya geldi.

Şimdi bu toplantıdan öğrendiklerimi çok kısaca özetleyeyim.

1) Türkiye'nin AB üyeliği için önünde daha çok uzun yıllar var.

2) AB "Türkiye'ye karşı ön yargılı değilim" iddiasında ama, Türkiye Gümrük Birliği'ne girdikten sonra taahhüt ettiği hiç bir ekonomik ve mali yardımı yapmamış ve daha yapacak gibi de görünmüyor.

3) NATO-AB ilişkileri çok hassas ve sorunlu. Fakat son tahlilde, iki örgüt arasında yakın işbirliği kaçınılmaz görünüyor ve bu işbirliği Türkiye'nin AB üyleiği bakımından olumlu bir faktör.

4) AB, Kıbrıs Türklerinin farkında ve KKTC'nin katılımı ve onayı olmadan sadece Güney Kıbrısla bir üyelik anlaşması pek olanaklı görünmüyor.

5) İnsan hakları, demokratikleşme gibi Kopenhag Kriterlerine Uyum sorunları Türkiye'nin önündeki en büyük engel gibi. Ama asıl sorun, AB mevzuatının Türkiye tarafından yaşamın tüm kesimlerinde uygulamaya geçirilmesi olarak ortaya çıktı.

6) En önemli sonuç ise, Türkiye dersini çalıştığı ve karar verdiği zaman AB'ye uyum sağlamak bakımından bazı üye ülkelerden bile daha başarılı görünmesi. Uzun dönemde Türkiye'nin "uyum kapasitesi" gerek ekonomik, gerekse siyasal ve toplumsal alanlarda çok yüksek görünüyor.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional