Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

YENİ SEÇİLECEK MECLİS NELER YAPMALIDIR?

Türkiye Büyük Millet Meclisi, yargı kararı ile asker kaçağı olduğu belirlenen DYP milletvekili Bahattin Şeker'in milletvekilliğinin düşürülmesinin oylanması sırasında, 11 Şubat 1999 günü, karar yeter sayısı bulunamadığı için, 18 Nisan seçimlerinden sonra toplanmak üzere, yani seçim tarihinden yaklaşık iki ay önce, tatile girdi.

Geçtiğimiz dönemde milletvekillerimizin çok büyük bir bölümü, ülkemizin yüksek menfaatleri uğruna parti değiştirerek, hatta bazıları da parti değiştirme hızı ile hem kendi başlarını hem de bizim başımızı döndürerek, vatan-millet uğruna, çok önemli işler yaptı.

Bir bölümü de, çetelerle ilgili olarak, ya trafik kazaları, ya banka ihaleleri ya da telefon kayıtları nedeniyle, yoğun çalışmalarda bulundu.

Geri kalanları da "ülkeyi şeriat tehlikesinden korumak için", İstanbul'daki Serencebey Parkı ve bir ayağı Arnavutköy'de olan üçüncü Boğaz Köprüsü gibi yağma konularını planlamakla uğraştı.

Böylece bütün milletvekillerimiz aşırı yorgun düştü.

* * *

Bugünkü siyasal yapımız, 12 Eylül darbesinin armağanıdır.

Böylece, asker kaçağı olduğu yargı kararı ile saptanmış bir sayın milletvekilimizin cezasını çekmesi engellenebilmekte, buna karşılık seçimden tam üç gün önce, bir bölümü bir daha Meclise hiç dönmeyecek olan Milletvekilerimize, gelecek üç aylık dönem maaşı olarak, geri alınmamak üzere, milyarlar ödenebilmektedir.

Bu uygulamalardan dolayı sakın sadece12 Eylül yönetimini kutladığım sanılmasın. Bu onuru, dört ayrı dönemde hizmet eden milletvekillerimiz ile de paylaşmaktadır 12 Eylülcüler.

Çünkü 12 Eylül döneminde kurulan düzen, onu değiştirme yetkisine sahip olan TBMM, 1983, 1987, 1991 ve 1995 seçimlerinde, tam dört kez yenilendikten sonra da, gücünü sürdürmektedir..

* * *

Sevgili okuyucularım, yeni seçimler sonunda göreve gelecek olan Meclisin de çok özverili, çok çalışkan, çok vatanperver ve çok dürüst politikacılardan oluşacağına inandığım için, belki kendi özlük haklarına ilişkin bazı gerekli düzenlemeler gözlerinden kaçar diye, bugüne dek kazanmış olduğumuz deneyimler açısından, yapılması gereken önemli değişiklikleri de şimdiden dikkatlerine sunmayı bir görev bildim:

Milletvekili maaşları bugün en yüksek devlet memuru maaşıyla bire bir orantılı olarak belirlenmekte, bu ise, değerli vekillerimizin geçim sıkıntısı çekmesine yol açmaktadır.

Milletvekili maaş ve yollukları, önümüzdeki dönemde, en yüksek dereceli devlet memuru maaşının on katından az olmamak koşuluyla yeniden düzenlenmelidir.

Emekli milletvekillerinin maaşları da bu oranda arttırılmalıdır.

Ayrıca maaşlar sadece üç aylık dönemler itibarıyla ödenmekte, oysa sayın milletvekillerimiz beş yıllık bir süre için seçildiklerinden, yapacakları hizmetler, üç aylık ödenen maaşlar yüzünden aksamaktadır.

Bu nedenle, sayın milletvekillerimizin maaşları, seçimlerden hemen sonra Meclis'in açıldığı gün, beş yıllık olarak toptan ödenmeli, sonradan her yıl bütçe kanunu çerçevesinde yapılacak zamlar da, kalan sürenin tamamı dikkate alınarak aynı biçimde tediye edilmelidir.

Her dönem sonunda, seçimler yenilenmeden hemen önce, her milletvekilinin yaşı, Türkiye'deki ortalama ömür olan 100 yıldan çıkartılarak ulaşılan rakamın 12 katı alınmalı, elde edilecek katsayı o günkü milletvekili emekli aylığı ile çarpılıp bulunacak miktar, , emekli maaşı olarak (ilerdeki artışlardan doğacak haklar saklı kalmak kaydıyla) kendisine, seçimlerden önce peşinen ödenmelidir.

Değerli milletvekillerimizin öteki sosyal hakları da yetersizdir.

Bugün ne yazık ki, tüm ailenin sadece sağlık harcamaları ömür boyu ödenmekte, konut harcamaları ise sadece milletvekili olduğu dönem için devletçe karşılanmaktadır.

Konut konusundaki bu haksızlık giderilmeli, emekli milletvekillerine de istediği kentte, özellikle de, Marmaris gibi Bodrum gibi sahil kasabalarında ömür boyu lojman tahsis edilmelidir.

Ayrıca, sağlık ve konut alanlarındaki haklar, eğitim alanında da verilmeli, milletvekili seçilen vatandaşlarımızın çocuklarının yurt içindeki ve özellikle de yurt dışındaki eğitim harcamalarının tümü 35 yaşına kadar devletçe karşılanmalıdır.

Dokunulmazlık sorunu ise Meclisin kanayan yarası olarak halen ciddiyetini sürdürdürmektedir.

Örneğin Bahattin Şeker olayında olduğu gibi, bir sayın vekilimiz, kendisinin yapmış olduğunu iddia ettiği askerlik hizmetini, yargı kararı ile, yeniden ifaya zorlanabilmekedir.

Bu tür sorunları bir daha yaşamamak için, milletvekillerinin yargılanmaları ömür boyu yasaklanmalı, bu yurttaşlarımız kaydı hayat şartı ile her konuda dokunulmaz kılınmalıdır ki, gelecek korkusu olmadan yasama görevlerini yerine getirebilsinler.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional