Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

TÜRKİYE'YE ERDAL İNÖNÜ İSTANBUL'A OKTAY EKİNCİ

Nereye gitsem önümü kesiyorlar: "Kime oy vereceğiz?"

"Kime oy vereceğinizi bilemem ama yamyamlara oy vermeyin" diyorum.

"Bunların hepsi yamyam" diye yanıt veriyorlar.

Gerçekten de, son günlerde gerek hükümetin kurulması gerekse belediye başkan adaylarının saptanması sırasında olup bitenler halkın "bunların hepsi yamyam" kanısını pekiştirdi.

Ben de sürekli olarak "Yamyamlara oy vermeyin" demekten sıkıldım ve hiç olmazsa olumlu bir-iki isim söylemek istiyorum:

İşte size oy verilebilecek iki kişi:

Cumhurbaşkanlığı için Erdal İnönü, İstanbul Belediye Başkanlığı için Oktay Ekinci.

Erdal İnönü, her anlamda kirlenen bir toplumda, hukuğun egemenliğinden uzaklaşan kamu yaşamında, "demokratik hukuk devletinin" ilkelerini ödün vermeden uygulatacak ve elindeki gücü, bireysel çıkarları için kötüye kullanmayacak bir güzel insan.

Doğanın ve toplumun "normal sınırlarını" zorlamayacak denli akıllı bir fizikçi.

Misyonunu tamamladığına inandığı anda politikadan çekilebilme erdemini gösterebilmiş bir lider.

Üstelik artık siyasal bakımdan da çok deney kazanmış bir bilge.

Gözü dünya malında olmayan bir siyasetçi.

Siyasal yaşamı sırasında kendisine yöneltilen, "yeterince yönlendirici olmamak" ya da "hukuğa ve demokrasiye fazla bağlı olmak" veya "gereğinden fazla yumuşak davranmak" gibi eleştiriler, parlamenter sistem içindeki Cumhurbaşkanlığı makamı söz konusu olduğunda, birden bire birer "ilave erdem" haline geliyor.

Çünkü bugün gereksinme duyduğumuz Cumhurbaşkanı, "Parlamanter sistemi işletecek olan" bir politikacı kimliği ile, rejimi eğip bükmeyecek, düzeni kilitleyerek "başkanlık sistemi" propagandasına alet etmeyecek bir kişi olmalı.

Ayrıca, bunlara ek olarak, Erdal İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı, üzerimize bir karabasan gibi çöken "mafya-politikacı-devlet-tarikat-ticaret" beşgeninin çözülmesinde, bugüne dek atılan bazı olumlu adımların sürmesini de sağlayacaktır diye düşünüyorum.

Gelelim, dünyanın incisi olan ama, yağmalana yağmalana değersiz bir çakıl taşına dönmekte olan İstanbulu'umuza.

Evren-Özal-Dalan döneminde doruğa çıkan "talan" ile yokolmakta olan, ama hâ lâ sahip olduğu değerlerle ağızlarından salyalar akıtan politikacıların iştahlarını kabartmaya devam eden İstanbul'umuza.

Bu kente, onu yağmalamak için değil, onu korumak için başkan seçilmek isteyen birine gereksinmemiz var.

İstanbul, sadece İstanbulluların değil.

Tüm Türkiye'ye, hatta dünyaya ait.

Çünkü böyle bir doğa ve tarih harikası, dünyanın başka bir yerinde yok.

İşte böyle bir mücevheri, sadece dürüstlükle yönetmek de olanaklı değildir.

Çünkü İstanbul şu anda sistemin vahşi niteğinden gelen yağma dolayısıyla o denli karışık ve karmaşık süreç ve olaylarla kördüğüm olmuş halde ki, buna müdahale, tam bir dürüstlük ve gerçek bir özverinin yanında ancak çok derin bir uzmanlık ile sonuca ulaşabilir.

Oktay Ekinci, tüm yaşamını kentsel planlama sorunlarına ve mesleğiyle ilgili sivil toplum örgütlerinin yönetimine adamış genç, dinamik ve kent yönetimi alanında, hem ulusal hem de kentsel düzeyde inanılmaz birikim sahibi bir insandır.

Bilgisi ve becerisi, pek çok projede kanıtlanmıştır.

Sadece hırsızlık karşıtlığı anlamında değil, aynı zamanda entellektüel alandaki namusu ve dürüstlüğü, yıllarını verdiği sivil toplum örgütlerindeki yöneticiliği döneminde defalarca sınavdan geçmiştir.

* * *

Şimdi diyeceksiniz ki, "Cumhurbaşkanı'nı biz seçmiyoruz, Meclis seçiyor. Belediye Başkan adaylarını ise halk değil, partiler belirliyor. Sen bize uygulanma olanağı olmayan önerilerde bulunuyorsun."

İşte işin sırrı da zaten burada.

Bana, "bunların hepsi yamyam, hangisine oy verelim" deyip kaderinize küseceğinize biraz hareketlenin.

Örgütlenin. Eyleme geçin.

Batıda bunun binlerce örneği var.

"İnönü'yü Cumhurbaşkanı seçtirme" komiteleri kurun.

"Oktay Ekinci İstanbul'a Başkan olmalı" eylemleri başlatın.

Faks zincirleri oluşturun.

İlanlar verin.

Açık hava ve kapalı salon toplantıları düzenleyin.

Ve unutmayın, ya seçimlere maddi ve manevi ağırlığınızı koyarsınız, ya da oturup, seçimlerden sonra yamyamların sizi çiğ çiğ yemesini beklersiniz.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional