Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

ZİNA VE KAFKAS TEBEŞİR DAİRESİ

 

Sayın Milletvekillerimiz, devletin, en mahrem bireysel ilişkilere müdahale etmesinde, yatak odalarında zaptiye görevi yapmasında yarar görüyor.

Ama iş kendilerine geldiğinde, kabadayılık, sahtekâ rlık, dolandırıcılık ve benzeri ahlâ ksızlıkları yaptıkları takdirde, dokunulmazlık zırhının arkasına sığınmayı uygun buluyorlar.

İşin seçmenlerin tepesini attıran yanı ise, insanın aptal yerine konması:

Devletin, Anayasa ile korunmuş olan özel hayatın gizliliği hakkına bile ters düşen cinsel zaptiyelik yapma görevi "kadın erkek eşitliği" adına, ahlâ ksızlıkların ve sahtekâ rlıkların dokunulmazlık zırhıyla korunması ise "siyasal özgürlük" ve "demokrasi" uğruna yutturuluyor, ya da yutturulmaya çalışılıyor.

Üstelik "zina" pek doğal olarak sadece vatandaş için cezalandırılacak bir suç.

Çünkü milletvekili iseniz, dokunulmazlığınız var.

* * *

Ben tüm yaşamı boyunca Türkiye'de Meclis'in önemini, demokrasilerde Parlamentonun tek ve biricik çıkış ve kurtuluş yolu olduğunu savunmuş bir üniversite hocasıyım.

Üstelik bu tavrımı, bugünkü ucuz demokrasi kahramanlarının yaptığı gibi, kendi çıkarlarım için ve demokrasi şampiyonluğunun kolay olduğu dönemlerde de koymuş değilim.

Bizim, CHP, TİP ve bazı sivil toplum kuruluşları ile birlikte demokrasiyi savunduğumuz, Meclis'e duyulması gereken güveni vurguladığımız dönemler, silahların atıldığı, bombaların patladığı, ve sadece demokrat oldukları için öldürülen meslektaşlarımızın ardından ağladığımız 1960'lı ve 1970'li yıllardı.

Şimdi "döndüğünü" iftiharla belirterek, siyasal ya da parasal rantların üzerinde oturan o zamanın ihtilalci solcuları, bir yandan canımızı tehdit eder, öte yandan da satılmışlığımızı ilan ederek, şeref ve haysiyetlerimizle oynarlardı.

Devlet içindeki çeteler aracılığı ile bu toplumda hâ lâ şiddet ve terörlerini sürdüren sağcı katiller ise, ülkücülük ya da milliyetçilik adı altında üniversitelerde fütursuzca cinayet işlerlerdi.

O dönemlerin tüm zorluklarını yaşamış olan Ecevit ve Baykal, yine bugünkü milletvekilleri grubu içinde.

Üstelik ikisi de lider konumunda.

O dönemlerin yetiştirdiği bir başka sosyal demokrat politikacı Hikmet Çetin bugünkü Meclis'in başkanı.

Zaman zaman bugünkü milletvekillerinin seviyesi, Meclis'in kalitesi ve üretkenliği hakkında ne düşündüklerini doğrusu çok merak ediyorum.

Ben hâ lâ Türkiye için tek ve biricik çıkış yolunun Meclis'ten geçtiğine ve geçeceğine inanıyorum.

Bu yazıdaki eleştirilerimi de o yüzden kamuoyunun dikkatine sundum.

* * *

Değerli yönetmen Yücel Erten, Brecht'in ünlü "Kafkas Tebeşir Dairesi" adlı oyununu İstanbul Şehir Tiyatrolarında sahneye koydu.

Bugünlerde Harbiye'de devam eden oyun, tam bir sanat yapıtı: Metniyle, rejisiyle, oynanışıyla, "epik" tiyatro anlayışında bir devrim olarak nitelenebilir. (Yirmibeş yıl kadar önce aynı oyunu Mehmet Ulusoy da inanılmaz bir güzellikte sahneye koymuştu).

Pek doğal olarak "ortodoks epikçiler" (tabii öyle bir grup varsa) bu yargıma karşı çıkabilir.

Ama unutmasınlar ki, epik tiyatro, izleyiciye konferans verir gibi oynanan ya da her an onu canından bezdirircesine yabancılaştıran tiyatro demek değildir.

Zina ile Kafkas Tebeşir Dairesi'nin ilişkisini merak edenler ise, oyunu görsünler.

Mehmet Ulusoy ve Yücel Erten gibi iki ustanın iki farklı yorumuyla şanslı Türk seyircisine sunulan oyunda, sadece duygusal düzeyde kalmış olan bir "zina" olayı, aslında göze çarpmayan bir ayrıntı.

Aynen dört karıya ve besleyebildiğin kadar cariyeye cevaz veren ve bununla da yetinmeyip, "muta nikahını" bile icat eden bazı politikacıların da desteğini alan yeni zina kanunun simgelediği gibi, bazı çelişkileri vurgulayan bir ayrıntı.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional