Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
"MAZEPPA" VE "DEMİRKIRAT"
İnsanları cok seviyorum. Özellikle "çıkarlarını" başkalarının "menfaatleriyle" dengelemeyi bilenleri. Hayvanları da çok seviyorum. Özellikle atları ve kısrakları. Hayvanları seven insanları ve insanları seven hayvanları ise en çok seviyorum. "Mazeppa" bir film ismi. "Atlara ve insanlara ilişkin" bir film. "Mazeppa" aslında bir gencin adı. Bu gencin serüvenleri bir efsane oluyor ve kendi adıyla anılıyor. Bir Ukrayna Prensi, "Mazeppa"yı koruması altına, sarayına alır. Fakat efsane bu ya, "Mazeppa" ile prensin karısı birbirlerine aşık olur ve bir sevişme ertesinin mahmurluğunda uyuyakalarak, Prens'e yakalanırlar. Ceza olarak, "Mazeppa" çırılçıplak soyulur ve bir atın üstüne bağlanarak ölüme yollanır. Yine, "efsane bu ya", at gence acır ve onu ölümden kurtarır. * * * Filme de adını veren bu efsane, izleyicinin önünde "resm-i geçit" yapan temalardan yalnızca biri. Film esas olarak sadece bu söylencenin üzerine kurulu değil. Ana konu, biri ünlü bir at ressamı, öteki ünlü bir at terbiyecisi olan iki adam, onların birbirleri ve atlarla ilişkileri. Tiyatro festivallerinden birinin konuğu olarak, İstanbul seyircisinin de karşısına çıkmış olan "Zingaro" tiyatro grubunun atları ve insanları ile çekilmiş bir film. Sinema meraklılarının ve atları sevenlerin kaçırmaması gereken bir görsel şölen. Sacide ve Adalet adlı iki sanatsever ve girişimci hanımın yönetimindeki "Alkazar Kültür Merkezi"nde, Onat Kutlar'ın armağanı olan yenilenmiş mekânda, izleyiciye sunuluyor. * * * "Demirkırat" bir parti adı. İsmet Paşa'nın "çok partili demokrasi"ye geçiş kararından sonra kurulan "Demokrat Parti"ye, Türk köylüsünün verdiği isim. 27 Mayıs ihtilalinden ve 12 Eylül müdahalesinden sonra kendisi de, devamı olan Adalet Partisi de kapatılınca, onların mirascısı olduğunu öne süren "Doğru Yol Partisi"nin amblemi de, bu nedenle bir "kır at". * * * Filmi tam "Refahyol" hükümetinin güvenoyu aldığı sıralarda izledim. "Mazeppa", insanlararası ilişkiler açısından da seyirciye inanılmaz derinlikte açılımlar sunuyor. Atlarla "bütünleşmiş" bir terbiyeci usta ile, onların "estetik" tarafını yakalamaya ve yansıtmaya çalışan bir sanatçının ilişkisi, izleyiciyi, zaman zaman, gerçekten zorluyor. Bir sahne, bende bazı çağrışımlar oluşturdu. Ressam, giriştiği bir iddia üzerine, bir ata biner ve onu "dörtnal" koşturarak, yüz metre gibi çok kısa bir mesafeyi bir saatte aşar. Evet, kısacık bir yolu, dörtnala, tam bir saatte! Bu sahne, bence, sinematografik olarak bir "doruk", "at-insan" ilişkilerinde bir mucize, felsefi olarak her türlü derinliğe sahip bir "metafor". Ben bu "metafor"u yani "mecaz"ı, "demirkırat"ın yeni süvarisinin onu "dörtnala" nereye götürdüğünü, ya da bir yere götürüp götürmediğini sorgulama biçiminde algıladım. Herkesin "çağrışımları" kendisine! "Mazeppa"yı mutlaka, ama mutlaka izleyin. Bakalım, çağrışımlarınız sizi "dörtnala" nereye götürecek? |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024