Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

YURTSAN ATAKAN'A GEÇ KALMIŞ BİR YANIT

 

 

Yurtsan Atakan Hürriyet'te "Kristal Küre" adlı köşesinde İnternet ve bilgisayar konularında çok güzel yazılar yazıyor.

Tabii bu alanların uzmanı olarak, klavye konusunda da "F" klavyenin savunuculuğunu yüklenen öncü yazarlardan biri.

Artık dünya alem biliyor ki, "F" klavyenin, uyduruk "Q" klavyeye üstünlüğü bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.

Yurtsan Atakan, Emre Aköz ve Doğan Hızlan'la birlikte bu konuda başlattığımız kampanyaya sonunda Tempo dergisi de katılmış ve nihayet, Milli Eğitim Bakanlığı, konunun hem bilimsel hem de milli önemini kavrayarak "bütün okullarda F klavye kullanılması ve Q klavyelerin de F klavyeye dönüştürülmesi" konusunda bir genelge yayımlamıştı.

Şimdi Yurtsan Atakan'ın köşesinden öğreniyoruz ki, Milli Eğitim Bakanlığı bir bilgisayar firması ile dev bir eğitim projesi yürütmekte, ama bu projede Q klavye kullanılmaktadır.

Yani Bakanlık kendi genelgesine kendisi uymamaktadır.

Olayı Hürriyet'in muhabirinden öğrenen Milli Eğitim Bakanı'nın ne yapacağı ve bu güne kadar ne yaptığı belli değildir.

Ama bugün yazmak istediğim yanıt bu olayla ilgili değil.

Yurtsan Atakan 23 Kasım 2003 günü yazdığı yazıda İsrail, Hindistan ve İrlanda'nın bilgi teknolojileri konusunda yaptıkları üretimle epey para kazandıklarına işaret ederek konunun Türkiye'de de üretim açısından ele alınmasını ve tartışılmasını öneriyor.

Bu konuda, alıntıladığı Canok Abisel'in bir yazısına ve Prof. Yochai Benkler'in Avniye Tansuğ'la yaptığı bir söyleşiye göndermeler yaparak bilgi teknolojileri alanının hem ilgi hem de yatırım gereksinmesi içinde olduğunu vurguluyor.

Yazısının sonunda da, aralarında benim de adımı andığı bir yazarlar grubunun, konuyu daha fazla tartışarak kamuoyunun dikkatini çekmesi gerektiğine işaret ediyor.

İşte bugün ben Atakan'ın bu çağrısına biraz geç de olsa bir yanıt vermek istiyorum.

1968 yılında Hacettepe Üniversitesi'ne Burroughs marka bir bilgisayar alınmıştı.

Sıcaklığı ve nem oranı özel surette düzenlenmiş bir odada çalıştırılırdı.

Bugün de konunun en önemli uzmanlarından biri olan Prof. Aydın Köksal ve arkadaşları Hacettepe'deki Bilgi İşlem Merkezini kuruyorlardı.

Sonradan aynı grup, ÖSYM'nin mükemmelleştirilmesinde de görev almışlar ve sistemi bugünkü düzeyine ulaştırmışlardı.

Ben de bu bilgisayarın olanaklarından yararlanarak, Türkiye'de, Sosyal Bilimler alanındaki bir doktora tezinde ilk kez bilgisayar hesaplamaları ve çıktıları kullanan bir genç akademisyen olmuştum.

O zamanlar derhal bir de tez geliştirmiştim:

"Bilgisayar teknolojisi, yazılım alanında gerektirdiği beyin gücünün varlığı bakımından Türkiye için büyük bir avantaj sağlamaktadır. Dolayısıyla, Türkiye'nin önünde yepyeni bir olanak açılmaktadır. Bu alana yeterli yatırımı yaparak elimizdeki beyin gücünü iyi kullanırsak, Türkiye önümüzdeki yıllarda dünya çapında bir atılımı başarabilir" biçimde özetlenebilecek bu tezimi pek çok yerde, yazarak ve konuşarak kamuoyunun da dikkatine sunmuştum.

Ne yazık ki, aradan geçen zaman zarfında, bu alanda da ne yeterli teknolojik yatırımları yapabildik, ne beyin gücünü eğitebildik, ne de gerekli yasal ve örgütsel düzenlemeleri yapabildik.

Bu konu yüreğimde bir ukdedir.

Gelecek haftalarda yeniden ele alacağım.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional