Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
Haldun TanerEmre KongarHaldun Taner Cumhuriyet dönemi edebiyatımızın en önemli isimlerinden biridir. Beni de kişisel olarak çok etkilemiştir; kendimle alay etmeyi ondan öğrendim genç bir okur olarak. Daha sonra "Kültür Yüksek Kurulu"nda birlikte çalıştık, çok yakın dost olduk, her Ankara'ya geldiğinde çok övündüğü eşi Demet'le birlikte bize uğrardı; dostluğumuz İstanbul'da da devam etti. Bilgi Yayınevi'nin yayınladığı "Bütün Hikayeleri" dizisinin arka kapaklarında, iki fotoğrafının altında şu yorumlar yer alıyordu: Haldun Taner, evrensel ile ulusalın kesiştiği noktaları yakalamış, bunları hem toplumsal hem de sınıfsal açıdan irdelemiş, ince zekası ile yaptığı çözümlemeleri enfes bir mizâh anlayışı içinde topluma aktarmıştır.
1945'ten bu yana bütün yaşadıklarımızı, yanlışıyla, doğrusuyla, bütün davranışlarımızın ince alaylı bir dille hikayesini okumak isteyenlere verilecek tek ad Haldun Taner'dir.
Klâsik denilebilecek öykü türüne yatkın, ama kendine vergi 'humor' gücünden yararlanarak apayrı bir kişilikle yazın dünyamızda yerine almış bir sanatçı...
Hem bu kadar ince eler sık dokur ayrıntı inceliği, hem bu kadar akıcı ve aydınlık bir anlatı, hem böylesine entellektüel, hem bu kadar halkçı ve popüler olmanın sırrını yakalamış bir yazar.
Benim yorumumu çok beğenmiş, el yazımla yazmamı istemişti; belki de eski belgeleri arasında vardır. 1970'lerde gerek Bülent Ecevit'in Özgür İnsan dergisinde gerek başka dergilerde toplumbilim açısından edebiyat eleştirileri yazıyordum. Sanıyorum o zamanlar yazdıklarım dikkatini çekmiş ve öyle arkadaş olmuştuk. 1970'lerin sonunda, Kültür Bakanlığı bünyesinde kültür politikasını saptamak için kurulan Kültür Yüksek Kurulu'nda Aziz Nesin'le birlikte, üçümüz masanın en uzak köşesinde birlikte otururduk. Aralarında oturduğum için gerek Aziz Nesin'nin gerekse Haldun Taner'in toplantı sırasında birbirlerine yaptıkları esprileri dinler, arada bir ben de karışırdım. Bu arada, tam oynanacakken siyasal eleştiri yaptığı için Demokrat Parti tarafından yasaklanan "Günün Adamı" piyesinin 1953 baskısı dahil, bendeki bütün kitaplarını imzalatmıştım. Daha sonra kitapları yayınlandıkça imzalatmayı sürdürdüm. "Şişhaneye Yağmur Yağıyordu" kitabının 1983'teki baskısını imzalarken yazdığı ithafı, kendini nasıl değerlendirdiğine ışık tutması açısından, okurlarımla paylaşmayı bir görev sayıyorum: "Emre Kongar Büyük bir yazardı. Büyük bir insandı. Askeri darbe dönemleri dahil hiçbir siyasal baskı karşısında ödün vermedi. Onuruyla yaşadı, onuruyla öldü, yapıtlarıyla hâlâ aramızda, değerini hiçbir zaman yitirmeyecek. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 18 Ocak 2021