Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

C04 2 Şubat Cuma yazısı Şefik Kahramankaptan/Yansımalar

Kızım sana yazıyorum,

toplumum sen anla!

Ankara'dan gidişine üzüldüğüm, pek çok yerde gözümün aradığı, sıcak yaklaşımını, tatlı şakalarını ve "dostluk ilişkimizi" özlediğim sevgili Emre Kongar'la 70'li yılların hemen başında tanışmıştık. Yurtdışından yeni dönmüştü. Bir müddet sonra Hacettepe koridorlarında eşlerimiz karşılaşır oldu. Onlar "ikizler"i bekliyorlardı, biz de kızımızı...

Nereden bilebilirdik bir beş yıl daha geçtikten sonra, biz de ikiz çocuk sahibi olacağımızı? Bu "ikiz babası olmak", Emre'yle bir "müşterek" daha yaratmıştı. Nitekim "Kızlarıma Mektuplar" kitabını imzalayıp gönderirken "Tanıdığı ikizler ve kendi ikizleri; ve bütün gençler için..." notunu düşmeyi ihmal etmemiş.

Nicedir yazım sırası bekleyen, Emre Kongar'ın Remzi Kitabevi'nden yayınlanan son kitabı, "Kızlarıma Mektuplar"ın kapağı çok etkili bir "öz-biçim ilişkisi"ni yansıtıyor. Rahmetli Tuncay Betil'in Elif ile Ebru'yu çizip boyadığı bir tablo bu.. Yıl 1988.. Sonraki yıllarda, Tuncay Betil'in "vasiyeti" üzerine Hasibe Ayten tabloyu Kongar'a armağan etmiş... Kitabın kapağına pek yakışmış bu anlamlı tablo...

MEKTUP BAHANE, ÖĞÜTLER ŞAHANE

Son haftalarda bu kitapla ilgili pek çok televizyon söyleşisi yapıldı, röportajlar yayınlandı. Ben üzerinde durulduğuna pek rastlamadığım bazı saptamaları aktarmak istiyorum. Bunlar, örneğin İsmet İnönü'nün Erdal Bey'e yazdığı türden "gerçek" mektuplar değil. Emre Kongar, Türkiye'nin sayılı sosyologlarından biri olarak, toplumla ilgili bazı önemli saptamalarını, tavsiyelerini ve anılarını "mektup formu" içinde dile getirmeyi tercih etmiş. Bu tercih de, kitabın sıcaklığını, etkisini arttırmış.

Türkçesi tertemizdir, oldum olası rahat yazar Emre Kongar... Bilimsel çalışması da rahat okunur anlaşılır, edebiyat denemesi de, anıları da... Örneğin "Ben Müsteşarken" bir taşla çok kuş vuran, yararlı bir anı-gözlem kitabıdır. "Kizlarıma Mektuplar"a ikinci bir ad daha koymuş Kongar, "Yaşamdan Satırbaşları" diye...Belirli bölümlerde, hiç atıfta bulunmadan gene kendini anlatıyor Kongar. Örneğin "Sıradan İnsan Olmamak" başlıklı bölümde, pardon mektupta, "Herkes giydiğini yakıştırarak, kendine özgü bir giyim biçimi geliştirerek sıradışı olabilir" diyor.. Tıpkı kendisi gibi... Tanıyanlar bilirler, hiç klasik kravat takmaz, yelekli takım elbisesinin içinde kravat niyetine gavroş sarkıtır, yeleğinde köstekli saat de eksik değildir... Spor giyineceği zaman da balıkçı yakaları tercih eder...

Örneğin, "Okul üniformalarının kişiliklerinizi ezmesine izin vermeyin" öğüdünü veriyor Kongar... Kendisi de yıllar önce "kişiliğini ezdirmemek" için sakalını kesmeyi reddetmiş ve Hacettepe Üniversitesi'nden istifa edip İstanbul'a dönerek yaşam savaşımına atılmıştı.

Sonuç olarak bu mektuplar "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" türünden yazıları Kongar'ın... "Kızım size yazıyor gibi yapıyorum.. Ey Türk toplumu inşallah sen anlarsın" diye tercüme etmek mümkün...

Bence sadece gençler için değil, anne-babalar için de tavsiye edilecek bir kitap bu... Herkesin kendi yaptıkları ve yapmadıklarından bir şeyler bulacağı, yapılan saptamalardan hareket ederek özeleştiriye girişeceği, bir "Cumhuriyet ailesi"nden anı serpintileriyle bezeli kolay okunur bir toplumbilimsel deneme... Tavsiye ediyorum, alın okuyun...


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional